4 Kasım 2017 Cumartesi

18. Yüzyılda Osmanlı Devleti'nin Genel Durumu

Osmanlı'nın o yüzyıldaki genel durumunu kısa olarak maddeler halinde sıralarsak;

  • 18. yüzyıl boyunca aralıklarla süren Rusya, Avusturya ve İran savaşlarının yarattığı sarsıntılara rağmen, Osmanlı Devleti hala 3 kıtaya yayılan coğrafyasında farklı ulusları bünyesinde barındıran  dünyanın en güçlü devletlerinden biri konumundaydı.
  • 1768 sonrasında Rusya ve Avusturya ile başlayarak zincirleme savaşlar dönemi, devletin siyasi, askeri ve ekonomik işleyişinde büyük sorunlara yol açmıştır.
  • Kesintili ve genelde iki cepheli olarak süren bu mücadele dönemi, 1789'da patlak veren Fransız İhtilaliyle farklı bir boyut kazandı.
  • Osmanlı topraklarını paylaşmak isteyen iki müttefik devlet, ihtilalin dünya siyasi ve idari tarihini değiştirerek yeni fikirler karşısında kendilerini güvenceye almak istediklerinden, Avusturya 1791'de Ziştovi Antlaşması'nı Rusya ise 1792'de Yaş Antlaşması'nı imzalayarak son savaşa verdiler.
  • Rahat bir nefes alan Osmanlı Devleti ise barış ortamından yararlanarak kendi iç sorunlarına eğilme imkanı elde etmiş oldu.
  • Bu bağlamda merkezi otoritenin taşrada hakim kılınması ve idari-askeri sistemin yeniden organizasyonu amacıyla III.Selim devrinde Nizam-ı Cedid adıyla bir reform programı yürürlüğe kondu. Çevrelerin muhalefeti ve tahriki sonucunda meydana gelen Kabakçı Mustafa isyanı (1807)'yla bu reform programı fiyaskoyla sonuçlandı.