25 Ekim 2017 Çarşamba

Mustafa Kemal'in Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası Hakkındaki Düşünceleri

   Yeni bir fırka kurma düşünceleri basında konu edilmeye başlanınca iki husus tartışılmaya açılmıştı. Birinci; Mustafa Kemal Paşa Cumhuriyet Halk Fırkası’ndan ayrılıp tarafsız mı kalacak, ikincisi; Mecliste birden fazla fırka kurulmasına müsaade edecek mi sorusuydu. Paşa, CHF’den ayrılmayacağını açık bir dille ifade etmiş ve partisinin başında kalmıştı. Peki muhalif fırkaya tutumu nasıl olacaktı zira hem Cumhurbaşkanı, hem CHF Reisi, hem de milletvekilleri üzerinde otoritesi ve sevgisi olan bir liderdi.
   31 Ekim 1924 tarihinde Cumhuriyetin birinci yıldönümü münasebetiyle Vakit muhabirine verdiği demeçte muhaliflerini sert bir şekilde eleştirmekteydi. Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası kurulduktan sonra, 11 Aralık 1924 tarihli Hakimiyet-i Milliye gazetesinde Mustafa Kemal Paşa’nın Londra’da yayınlanan The Times gazetesinin İstanbul muhabirine verdiği mülakat yayınlandı. Mülakatta Mustafa Kemal Paşa; Cumhuriyet idaresinde siyasi fırkaların kurulmasını normal karşıladığını, fiilen iştigal etmese de Cumhuriyet Halk Fırkası reisi olarak kalmaya devam edeceğini, Cumhurbaşkanlığı görevi bittiğinde fırkasının başında fiilen çalışacağını, Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’nın  kanunla kurulmuş bir fırka olduğunu, yeni fırkanın programında kendi fırkalarının umdelerinden farklı olan münakaşaya değer önemli bir husus bulunmadığını, sadece teferruat dair bazı farklılıklar olduğunu söyledi. Mustafa Kemal, Konya’da şunları şöylemiştir: “Yeni fırkanın muhafazakar olmasını isterdim ki bizim için nazım olsun ve o vakit onlara muavenet borçtu. Halbuki bizden daha Terakkiperver olduklarını söylüyorlar. Bu yüzden nazımlık vazifesi kalmıyor. Onun için muarız vaziyet almak mecburiyetindeyiz.”
  Mustafa Kemal Paşa’nın TCF’ye karşı olumsuz yaklaşımı fırka kapatıldıktan sonra da değişmemektedir. Bu tepkisi Nutuk’ta dile getirmekte, TCF’yı öteden beri devam eden bir gizli niyetin açığa çıkması olarak görmekte ve fırkanın irticayı beslediğini, kurucuların kötü niyetli olduklarını söyleyerek ağır bir dille eleştirmektedir. TCF’ye müsamahakar bakmamasının nedeni yeni rejimin yerleşmesi ve eskiye dönülmemesi konusundaki hassasiyetidir. Tasarladığı inkılapların karşısında engel olmaları ihtimali onun TCF’ye yaklaşımını şekillendirmiştir. Savaştan yeni çıkmış ve her bakımdan çok sıkıntılı olan milletin buhrana düşmesini istemiyor, bir dönüşüm ve değişim için otoriteye lüzum görüyordu.



Kaynaklar: Nutuk, Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder