Yeni bir fırka kurma düşünceleri basında konu
edilmeye başlanınca iki husus tartışılmaya açılmıştı. Birinci; Mustafa Kemal
Paşa Cumhuriyet Halk Fırkası’ndan ayrılıp tarafsız mı kalacak, ikincisi;
Mecliste birden fazla fırka kurulmasına müsaade edecek mi sorusuydu. Paşa,
CHF’den ayrılmayacağını açık bir dille ifade etmiş ve partisinin başında
kalmıştı. Peki muhalif fırkaya tutumu nasıl olacaktı zira hem Cumhurbaşkanı,
hem CHF Reisi, hem de milletvekilleri üzerinde otoritesi ve sevgisi olan bir
liderdi.
31 Ekim 1924 tarihinde Cumhuriyetin birinci yıldönümü
münasebetiyle Vakit muhabirine verdiği demeçte muhaliflerini sert bir şekilde
eleştirmekteydi. Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası kurulduktan sonra, 11 Aralık 1924 tarihli
Hakimiyet-i Milliye gazetesinde Mustafa Kemal Paşa’nın Londra’da yayınlanan The
Times gazetesinin İstanbul muhabirine verdiği mülakat yayınlandı. Mülakatta
Mustafa Kemal Paşa; Cumhuriyet idaresinde siyasi fırkaların kurulmasını normal
karşıladığını, fiilen iştigal etmese de Cumhuriyet Halk Fırkası reisi olarak kalmaya
devam edeceğini, Cumhurbaşkanlığı görevi bittiğinde fırkasının başında fiilen
çalışacağını, Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’nın kanunla kurulmuş bir fırka olduğunu, yeni
fırkanın programında kendi fırkalarının umdelerinden farklı olan münakaşaya
değer önemli bir husus bulunmadığını, sadece teferruat dair bazı farklılıklar
olduğunu söyledi. Mustafa Kemal, Konya’da şunları şöylemiştir: “Yeni fırkanın muhafazakar
olmasını isterdim ki bizim için nazım olsun ve o vakit onlara muavenet borçtu.
Halbuki bizden daha Terakkiperver olduklarını söylüyorlar. Bu yüzden nazımlık
vazifesi kalmıyor. Onun için muarız vaziyet almak mecburiyetindeyiz.”
Mustafa
Kemal Paşa’nın TCF’ye karşı olumsuz yaklaşımı fırka kapatıldıktan sonra da
değişmemektedir. Bu tepkisi Nutuk’ta dile getirmekte, TCF’yı öteden beri devam
eden bir gizli niyetin açığa çıkması olarak görmekte ve fırkanın irticayı
beslediğini, kurucuların kötü niyetli olduklarını söyleyerek ağır bir dille
eleştirmektedir. TCF’ye müsamahakar bakmamasının nedeni yeni rejimin yerleşmesi
ve eskiye dönülmemesi konusundaki hassasiyetidir. Tasarladığı inkılapların
karşısında engel olmaları ihtimali onun TCF’ye yaklaşımını şekillendirmiştir.
Savaştan yeni çıkmış ve her bakımdan çok sıkıntılı olan milletin buhrana
düşmesini istemiyor, bir dönüşüm ve değişim için otoriteye lüzum görüyordu.
Kaynaklar: Nutuk, Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder