5 Şubat 2018 Pazartesi

1923 İle 1938 Yılları Arasında Türk-İtalya İlişkileri

     Musul Meselesi'nin 1926'da halledilmesi üzerine İngiltere ve Fransa da olduğu gibi İtalya ile de Türkiye'nin münasebetleri düzelmeye başlamıştır. 1927'den sonra İtalya, Türkiye ile münasebetlerini düzeltme yoluna gitmiştir. Sebebi ise İtalya'nın Arnavutluk üzerinde izlediği politika yüzünden Yugoslavya ile arasının gerginleşmesidir. Doğu Akdeniz devletleri ile bir ittifak sistemi kurmak istiyordu. Bu sistem de Yunanistan ile Türkiye bulunacaktı. Türkiye de Batılı Devletler ile münasebetlerini düzenlemek ihtiyacı duyuyordu. İtalya ile kuracağı dostlukta Sovyetler Birliği'nin siyasi nüfuzundan kurtulmuş olacaktı
    30 Mayıs 1928'de Mussolini ile Tevfik Rüştü arasında Roma'da Tarafsızlık, Uzlaşma ve Adli Tesviye Antlaşması imzalandı.Buna göre;

  • Kendilerine yönetilmiş siyasi ve iktisadi bir anlaşmaya girişmeyecek.
  • Taraflardan biri üçüncü devlet tecavüzüne uğrarsa diğeri tarafsız kalacak.
  • İki devlet arasında çıkan ve uzlaşma yoluyla halledilmeyen uyuşmazlıklar uzlaşma usulüne tabi tutulacak.
  • Antlaşmanın uygulanmasından doğan uyuşmazlıklar Adalet Divanı'na sunulacak.
   Türkiye'nin 1930 yılından sonra kurulmasında önayak olduğu Balkan Antantı bir bakıma İtalya'ya tepki olarak ortaya çıkmıştır. Türk Başvekili ve Dışişleri Bakanı 1932'de Roma'yı ziyaret ettiler. Bu ziyaret Meis ve Anadolu sahillerindeki birçok küçük ada üzerinde ki uyuşmazlığı çözülmesi üzerine hazırlanmıştır. 1932'de Ankara'da imzalanan antlaşma ile halledilmiştir.
   Mussolini 1934'te İkinci Beş Yıllık Faşist Kongresi'nde İtalya'nın tarihi emellerinin Asya ve Afrika'da olduğunu açıkça söylemiştir. 1936'da 12 Ada'yı tahkim etmesi Türkiye'nin duyduğu endişeyi haklı çıkarmaktaydı. Türkiye, Milletler Cemiyeti İtalya'ya karşı alınacak tedbirlere katılmıştır. Türkiye'nin katılması ticari bakımdan 2 tarafın aleyhine bazı sonuçlar doğurmuştur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder