20 Şubat 2018 Salı

I. Dünya Savaşına Giden Süreç

    18.yüzyılın sonu ve 19. yüzyıl başlarında Avrupa'da özellikle İngiltere, Fransa ve Rusya ön plana çıkmış ve bunlar dünyada yaygın şekilde sömürge imparatorlukları kurmuşlardır. Bunların içerisinde İngiltere en fazla nüfuza sahip olan ülkedir. Adı geçen ülkeler İslam dünyası üzerinde sömürgeler kurmuşlar, Hint Deniz Yolu üzerinde egemenlik elde etmişlerdir.
   Rusya, bütün Orta Asya'yı sömürmektedir. Fransa ise sömürgelerini dağınık şekilde oluşturmuştur. Almanya ve İtalya birliğini sağladıktan sonra sömürge arayışına girişmişlerdir. Bu girişimlerinin sebebi ise endüstride oluşan mal fazlalığının pazarlara sürülmek istenmesidir. Avrupalılar bunu Charles Darwin sayesinde yapmışlardır. Darwin 1839'da "Türklerin Kökeni" ve "İnsanoğlunun Doğuşu" adlı kitaplar yazmıştır. Bu eserler de Darwin "Dünyada ancak güçlüler çevreye uyum sağlar. Zayıflar zamanla yok olur gider" şeklinde hayvanlar üzerinde değerlendirmeler yapmıştır. İnsanlar bunu toplumsal darwinizm olarak nitelendirmişlerdir. Avrupalılar bunun için sömürgeleştirdikleri toplumlara kendi kendini yönetemeyen alt ırk muamelesi yapmışlardır. Bu anlayış kısa vadede zedelenmeye başlamıştır. Emperyalistlere karşı itirazlar doğmaya başlamıştır. Bu ilk olarak Çin'de kendini göstermiştir. 1838-1840 yıllarında İngiltere Çin'e girip burayı sömürgeleştirmeye çalışmış, buna karşılık Çin'de direnişler görülmüştür. İngiltere bu süreç içinde Çin'e Afyon satmaya başlamış, Çin hükümeti Afyon ticaretini yasaklamıştır. Bu hadiseler Çin, İngiltere ve Amerika arasında Afyon Savaşı'nın olmasına sebebiyet vermiştir.
    Çin'de iktidara karşı 1850'de ayaklanma patlak vermiştir. Ayaklanmanın çıkış noktası Batı ülkelerinin ticaret amacıyla Çin'de olmaları ve bu maksatla Hristiyanlığı yaymaya çalışmaları olmuştur. Batı bu isyanda Çin'e destek vermiş ve Çin'de Batı'ya karşı olan önyargı yıkılmaya başlamıştır. Çin artık Batı emperyalizmine açılmıştır. Bu süreç Çin'de hoşnutsuzluk yaratmış ve 1900'de Boxer Ayaklanması meydana gelmiştir.
   Japonya'da 1868 yılından itibaren Batılılaşma yolunda önemli adımlar atılmıştır. 20. yüzyıla gelindiğinde bu Batılılaşma çabaları olumlu sonuç vermiştir. Japonya hızla gelişim alanı bulmuştur. 
   Hindistan'da sömürgeci devletlere karşı isyanlar başgöstermiştir.
   Mısır'da 1869'da Süveyş Kanalı açılmış ve ülkenin önemi artmıştır. Bölge İngiltere ve Fransa'nın ilgi odağı haline gelmiştir. Sonuçta İngiltere 1882'de Mısır'ı ilhak etmiştir.
   19. yüzyılın sonu ve 20. yüzyılın başlarında İngiltere Avrupa'da başat güç haline gelmiştir. Ancak bu güce karşı Japonya ve ABD kendini hissettirmeye başlamıştır. Dünya sömürgelerinin paylaşılmasına Almanya ve İtalya dahil olmak istemiş, İngiltere ve Fransa çıkarları doğrultusunda bu iki ülkeye pay vermek istemişlerdir. Almanların hedefi İngiltere'nin sömürgelerindeki egemenliği yıkmak olmuştur. Blokların oluşması çatışmayı beraberinde getirmiştir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder