Liberal iktisadın sonucu olarak üretim ve ticaretten gelen kazancın büyük bölümü yabancı ve gayrimüslim kesimin eline geçmişti. Sonucunda da ülke bir açık pazar haline gelmişti. Savaşların doğurduğu sosyal sarsıntılar ve ekonomik bunalımların da etkisiyle iktisadi hayatta devlet müdahalesine ve milli ekonomilerin güçlendirilmesine imkan verecek yeni alternatiflerin ortaya çıkmasına neden oldu. II. Meşrutiyetten sonra Jön Türk hareketiyle ortaya çıkan hürriyetçiliğin de Türk unsurunu ön plana çıkardığını kesindir ki, bu da milli iktisat anlayışına zemin hazırlamıştır. Loncaların kaldırılışı(1913) serbest ticaret ve girişim özgürlüğüne ortam hazırlarken, küçük yerli esnafa büyük darbe indirmişti.
İttihat ve Terakki; sosyal ve siyasal alanda Türkçülüğü, ekonomik alanda da milli iktisat politikasını benimsemiştir. Bunu yaparkende, Alman iktisat geleneğinden esinlenmişti. Ziya Gökalp, uygulanan liberal politikaların, İngiltere'nin milli iktisadi olduğu ve ülkeye yararının olmayacağını söylemiş, Tekin Alp'de önemli bir iktisatçının yetiştirilememesinden yakınmaktaydı.
Milli İktisat düşüncesi 1914-1918 yıllarına damgasını vurmuştu. Türk yurdu dergisi ise, 1915 yılını Milli İktisat açısından bir başlangıç saymaktadır. Milli ekonomi kurmak için, milli sermayenin olması gerekiyordu. Kapitülasyonlar yürürlükte kaldığı sürece, milli sermayenin olması mümkün gözükmüyordu. Babıali Baskını ile iktidarı ele geçiren İttihat ve Terakki, 1 Ekim 1914'te geçici kaydıyla kapitülasyonları kaldırdı. II. Meşrutiyet Dönemi Milli İktisat politikalarına yönelindiği ve yerli bir burjuvazinin yaratılmaya çalışıldığı yıllar olmuştur. Mart 1916'da yabancı şirketlerin statülerini değiştiren ve denetim altına alan kanun yayınlandı. 1916'da yeni gümrük taifeleri yürürlüğe girdi, bağımsızlık yolunda atılmış önemli bir adımdı. Yabancı bankaların ülke içinde oynadıkları rol İttihat ve Terakki'nin milli bankacılık politikasını gütmesine yol açtı. Bu amaçla kurulan bankaların en önemlisi, 1917'de ortaya çıkan Osmanlı İtibarı Milli Bankasıdır.
Liberal ekonominin sonucu olarak Amerika Dolarının 167 kuruş olduğu yıllarda 32 milyon TL dış borcu yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti'ne miras kalmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder