Birinci Dünya Savaşı sırasında, savaşın getirdiği büyük yıkım ve kayıplardan dolayı, barışı koruyacak bir uluslararası örgütün kurulması düşüncesi güçlenmişti. Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Wilson da, bunu yayınladığı "14 Nokta" bildirinde istemiş, savaşın sonrasında da bu amaçla İngiltere ile ABD çalışmalara başlamıştı. Savaştan sonra toplanan Paris Barış Konferansı'nda ise uluslararası örgütlenmeyi gerçekleştirmek için gereli hazırlıklara girişilmişti. Bu çalışmaların sonu olarak da "Milletler Cemiyeti" ortaya çıkmıştı.
Milletler Cemiyeti Üyelerinin Yüklendikleri Sorumluluklar;
- Uluslararasında işbirliğini geliştirmek ve uluslararası barışı ve güvenliği sağlamak için, savaşa başvurmamak konusunda birtakım yükümlülükler kabul etmek.
- Gizlilikten uzak, adaletli ve onurlu uluslararası ilişkiler sürdürmek.
- Hükümetlerce, bundan böyle eylemsel davranış kuralı kabul edilen uluslararsı hukuk kurallarına kesinlikle uymak.
- Örgütlenmiş halkların karşılıklı ilişkilerinde adaleti korumak ve andlaşmalardan doğan yükümlülüklere saygı göstermektir.
Milletler Cemiyeti'nin Sözleşme Metnine Göre;
- Cemiyete üye kabulü genel Kurulun üçte iki çoğunluğunun kararıyla olacaktır.
- Cemiyet bir Genel Kurul, bir Konsey ve bunlara yardım eden bir sürekli sekreterlikten oluşacaktır.
- Cemiyet üyeleri, barışın sürekliliğini sağlamak için, ulusal silahların en düşük düzeye indirilmesi zorunluluğunu kabul ediyorlardı.
- Cemiyet, üyeleri arasında çıkacak çatışmalara hakemlik yapabilecek ya da bunları Konsey'de inceleyecekti.
- Barışın sürekliliğini sağlayan hakemlik andlaşmaları gibi uluslararası yükümlülükler ve Monroe Doktrini gibi bölgesel anlaşmalar, bu sözleşmenin hiçbir hükmüyle bağdaşmaz sayılmayacaktı.
- Savaştan sonra bağımsızlığa kavuşan ve kendi kendilerini yönetme yeteneğinden henüz yoksun halkların oturduğu ülkelere, kendi kendilerini yönetme yetenekleri olacakları zamana kadar, Cemiyet adına yönetimlerine , kaynakları, görgüleri yada coğrafya durumları bakımından en elverişli bulunan bir mandater seçebilecekti."Bunlar, bu mandat'yı, mandataire sıfatıyla ve Cemiyet adına yapacaklardı".
Millerler Cemiyeti Misakı ile uluslararası hukuka yeni bir sistem, "Mandalar Sistemi" getirilmiştir. Bunlar A, B, C diye ayrılarak farklı hükümlere tabi tutulmuşlardır.
Bu farklı mandalar şunlardı;
"A Mandası", vesayet altında bulunmaları koşuluyla bağımsız bir ulus olarak tanınması kabul edilen Suriye, Lübnan, Filistin, Irak.
"B Mandası", halkı geri sayılan mandater devletin doğrudan ve bizzat yönetimi altına alınan Togu, Kameron, Doğu Afrika Alman sömürgeleri.
"C Mandası", Mandater devlet tarafından kendi ülkesinin bir parçası olarak kabul edilen Güneybatı Afrika, Samoa, Ekvatorun kuzey ve güneyindeki Alman sömürgeleri.
Milletler Cemiyeti'nin merkezi Cenevre'dir. 10 Haziran 1919'da çalışmalarına başlamıştır. Milletler Cemiyeti'nin asıl üyeleri, "İmzacı devletler" ile "Davetçi Devletler" tarafından "Misak'a katılmaya çağrılan devletler"idi. Bunların dışında Cemiyet'in koyduğu düzenlemeleri kabul etmesi koşuluyla herhangi bir Savaşı'nın yenen devletlerinin kurduğu ve bunların savaş sırasında tarafsız kalmış devletleri içine aldıkları bir örgüttü. Ancak ABD, barış andlaşmalarını Başkanın imzalamasına rağmen, Senatonun onaylamaması nedeniyle, Milletler Cemiyeti'nin dışında kaldı. Cemiyetin üye sayısı 1920'de 42'den 48'e sonra 63'e yükseldi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder