11 Nisan 2018 Çarşamba

Ahi Teşkilatı

   13. yüzyılda Orta Doğu'ya yayılan ve kuvvetli bir teşkilat kuran fütüvvetin esnaf ve zanaatkarlı örgütlemede etkin bir rol oynamıştır. Fütüvvet şeyhlerine "AHİ" denilmesinden dolayı özellikle Anadolu'da "Ahi Teşkilatı" adıyla anılan bu teşkilat köylerde bile bulunuyordu. Çeşitli sosyal tabakaları, hükümdarlar dahil devlet büyüklüklerini, zengin tüccarları, şeyhleri, alimleri, esnaf ve zanaatkarları, askerleri ve hatta işsiz güçsüz serserileri de kendi bünyesine almıştır.
   Bir süre sonra tasavvuf esaslarını benimseyen Ahilik Teşkilatı, bu esaslara uygun düşen zümre olan "Esnaf ve Zanatkarlar Tarikatı" durumuna yükselmiştir. Bunlar Anadolu'da Sünni karaktere dönüşmüştür. Ahilerin temsil ettiği mesleki birliklerin kendilerine has "PİR" yani liderleri vardı. Genellikle bu Piri Peygamberlere, İslam Büyüklerine ve Yakınlarına bağlamaktaydılar. Her meslek sahibi mutlaka o mesleği ortaya çıkarmış olan Piri tanımak zorundaydı. Örneğin Hz. Ali, çoğu esnafın Piri konumundaydı. Zanaat pirlerine ilk şeddi(kuşağı) onun bağladığına inanılırdı.
   Ahi olan kişi bir tekke yaptırarak burasını halı, kilim gibi ev eşyaları ile donatır, akşamları ise burada toplanılarak sohbetler edillirdi. Birer kültür yuvası olan tekkelerde ustalar, çırak ve kalfalara öğütler verir; kadılar, hatipler, hattatlar ve silahdarlar burada dersler verir, oku yazma yapılırdı.
   Kısaca Ahi Tekkeleri, üyelerinin toplantı, eğitim, misafir ağırlama yerleri olduğu gibi, aynı zamanda Lonca merkezi konumundaydı. Moğolların Anadolu'yu işgali esnasında büyük şehirler, kasabalar ve köylerde asayişi ve düzeni kendi örgütleri ile ahi birlikleri korumuştur. Ahi gençlerini hem şehirlerde ve hem de köylerde Yiğitbaşılar komutasında örgütleyip silahlandıran bu kurumlar bölge güvenliğinde oldukça etkindi. Ahiler Konya, Kayseri, Sivas, Aksaray gibi büyük Selçuklu şehirlerinde önemli ölçüde kök salmış, hatta Moğol işgali döneminde Ankara'da kendi idarelerini kurmuşlardır.
   Özellikle Beylikler Anadolu'sunda Ahilik Örgütlenmesi oldukça başarılı olmuş, Moğol İstilasına karşı ayakta kalınabilmiştir. 14. yüzyıl başlarında Anadolu'ya ziyaret eden ünlü Mağribli seyyah İbni Batuta, Ahilik kültürünün İslam Dünyasının diğer bölgelerine oranla burada daha yüksek düzeye ulaşmasından övgüyle söz etmektedir.  

1 yorum:

  1. Verdiğiniz yararlı bilgiler için teşekkür eder, sizi de benim blogumu izlemeye davet ederim. Dost selamlar.
    www.erhantigli.blogspot.com
    kötülğün çirkinliğin üstünü
    güzelliklerin altını çizelim
    sevgi ve dostluk yolunda
    doludizgin at sürelim

    YanıtlaSil