25 Nisan 2018 Çarşamba

La Casa De Papel


 Çok yankı uyandıran İspanyol dizisi ile karşınızdayım. Eminim ki bu dizinin adını duymayan çok az kişi kalmıştır. Bu kadar konuşulması ve abartılması izlemeyenler için antipatik gelsede abartıldığı kadar olduğunu düşünüyorum. Dizi 2 sezonda bitirmişti kendini. 1. sezon 9 bölüm. 2. sezon 6 bölüm. Dizinin kendini bitirdiğini finalini izleyince farketmiştim. Ve çok üzülmüştüm. La Casa De Papel oyuncuları müjdeyi verdi. 3 sezon 2019 da yayınlanacak :)

  Sürükleyici bir darphane soygununu anlatan dizi. Bir darphane soygunu nasıl dizi olur derken sürüklenerek izlediğim bir dizi oldu. İspanya Kraliyet Darphanesinin soygunu çok öncelerden planlanmış, alanında usta olan azılı suçlular toplanarak 5 ay boyunca bir evde soyguna hazırlandılar.

       Kimlikleri deşifre olmaması için her biri şehir isimleri seçtiler, soygundada Salvador Dali'nin maskelerini kullandılar. Ekip; Tokyo, Berlin, Rio, Moskova, Denver, Oslo, Helsinki, Nairobi,Profesör. Soygunu yöneten Profesör adlı kişi. Tamamen gizemli bir kişi. Soygunun planı ince elenip sık dokunmuş her ayrıntı düşünülerek oluşturulmuş bir plan. Karşılarına çıkabilecek küçük sürprizler bile unutulmamış. 

Diziyi Tokyo'nun ağzından dinliyoruz. Tokyo ve Berlin dizide saç baş dolduracak duruma getirse de bizi. İkisi de sıkıntılı anların kurtarıcıları oldular. Profesör ve Berlin'in yakınlığı ve aralarında ki gizem bana kardeş oldukları hissiyatını getirdi.



Velhasıl kelam beğendiğim kaliteli bir dizi. İzlemenizi tavsiye ediyorum ;)

19 Nisan 2018 Perşembe

A Korean Odyssey

  Bu yazım fantastik bir kore dizisini anlatıyor. 20 bölümlük bir dizi her bölüm 1 saat.  2017'de başlayıp bu sene mart ayında bitiyor(2018).  Kadro bakımından efsane bir dizi.

  • Lee Seung-gi 
  • Oh Yeon-seo 
  • Lee Hongki
  • Cha Seung-won
  • Kim Sung-oh
  • Lee Se-young
  Dizide ki kadro gerçekten efsane. Oh Yeon Seo sevdiğim bir oyuncuydu onu izlemek ayrı bir keyif verdi :) Kadın rolünün hakkını veriyor. Kadrosu ne kadar güzelse, animasyon yönünden o kadar kötü bir dizi. Yıl olmuş 2018 animasyonlar neden bu kadar kötü. Hele son bölümlere doğru animasyon kötülüğü üst noktaya çıkıyor.

  Dizinin konusu; Dünyanın kötülüğe bürünmeye başlaması, dünyanın kurtarılması için Sam Jang'ın Dünyaya gelmesi. Sam Jang'la birbirlerinin zıttı olan Song Oh Gong'un karşı karşıya kalması. Sam Jang'ı yemeyi olarak düşünen Son Oh Gong onu korumak zorunda kalır ve dizi başlar arkadaşlar. Başlarda diziye bağlanma konusunda zorlanma yaşadım. Fakat ilerledikçe bölümler bağlandım. Daha güzel olabilirmiş. Bu kadroyla neler neler olurmuşda... 

  Fena değil arkadaşlar izleyin bence...Çift olarak çok tatlişler :)
 

17 Nisan 2018 Salı

Filipin Dizisi: On The Wings Of Love

   Asya'da bir ülke olan Filipin'e ait izlediğim ilk dizi. Başrolleri; Nadine Lustre ve James Reid paylaşıyor. Bu ikili gerçek hayatta da sevgililer. Dizi 2015-2016 yılları arasında yayınlanmış. 145 bölüm sayılı bir dizi. Sadece 22 bölümün çevirisi var ve bu oldukça üzücü. Gerçekten beğenerek izlediğim hoş bir diziydi. Umarım çeviri tamamlanır :(
 Filipin'de Leah'ın ailesi ekonomik zorluklar yaşarlar. Leah küçük yaşta iken annesi Amerika'ya gider ve oraya yerleşerek onlarıda yanına almak ister. Annesinin ölüm haberi gelir. Leah genç bir kız olunca Amerika'ya gidip hem annesinin mezarını bulmak, hemde annesinin hayalini gerçekleştirmek ister.
  Clark Amerika'da dır. Babası tarafından kabul edilmeyen bir evlattır. Kardeşleri Filipinde, annesi ise ölmüştür. Clark kardeşlerine ve Filipinde'ki akrabalarına yardım etmek için Amerika'da yoğun tempoda çalışmaktadır. İkilinin hayatları Amerika'da kesişir. Ve dizi böyle başlar :) 
   Samimiyetimle söylüyorum gerçekten hoş bir dizi. Bu diziye ait çok fazla klipte yapılmış. Merak ediyorsanız kliplerini izlemeniz yeterli. O zaman bana hak vereceksiniz :) Umuyorum ki dizinin çevirisi de tamamlanır... 

16 Nisan 2018 Pazartesi

Selçuklu Döneminde Anadolu Halkı

   Selçuklu döneminde Anadolu nüfusunun çoğunluğunu 11. yüzyıldan itibaren sürekli yükseliş gösteren göçler sayesinde Müslüman Türkler teşkil etmiştir. Büyük bir kısmı konar-göçer olan Türkmen grupları, Anadolu'nun Marmara kıyıları hariç hemen her yöresine yoğun biçimde yayılmıştır. Özellikle Danişmendli Beyliği ile Selçukluların yükselme döneminde elde edilen yeni topraklar bu konar-göçer Oğuz boyları ve obalarıyla iskana tabi tutularak şenlendirilmiştir.
   Türkistan havzasından batıya hareket edip İran üzerinden Anadolu'ya dolan Oğuz boyu mensuplarının önemli bir kısmı İslamiyeti henüz tam anlamıyla benimsemiş değildir. Büyük bir bölüm hala "Eski Türk" inanışları ve ritüellerini de yeni vatanları Anadolu'ya getirmiştir. Bu nedenle bu gibi anlayışa mensup Türkmenler, Sünnilerden ayrı biçimde "Heteredoks" Müslüman olarak adlandırılmıştır.
   Anadolu'da Türklerden gayrı büyük bir kısmını Monofizist olarak tasnif edilen "Eski Hristiyanlar" oluşturmaktadır. Ermeniler, Süryaniler, Keldaniler ve Nasturiler bu gruba dahildi. Bunlar dışında yine büyük ölçüde Ortodoks Hristiyan Rumlar Anadolu'daki nüfusun önemli bir kısmını teşkil etmektedir. Ayrıca büyük ticaret merkezlerinde genellikle tüccar sınıfı oluşturan Yahudiler de etnik olarak bölgenin sakinleri arasında sayılmaktadır. Selçuklu idaresi boyunca bu gayri müslim gruplardan bir kısmı "ihtida" ederek İslam Dinini benimsemiş ve yoğun Türk nüfusu içerisinde erimiştir. Fakat Müslüman olmayanlar Türk-İslam idari geleneğine bağlı kalınarak "şer'i hukuk" gereği, bütün bu gruplar "ehl-i zimmet" olarak addedilmiş, can ve mal güvenlikleri "Devlet Güvencesi" altına alınmıştır.
   Anadolu'da hakim olan Türkmen kır nüfusunun çoğunluğu, yöredeki yer isimlerinin de değişimine neden olmuştur. Birçok yörenin toponomisi Türkçe isimlerle birlikte anılmaya başlanmış, hatta bit takım boy ve oymakların isimlerini Anadolu'nun doğusundan batısına, kuzeyinden güneyine kadar çoğu yöresinde günümüzde bile rastlamak mümkündür.
  Fetih öncesinde oldukça tenha haldeki Anadolu'da, kısa sürede ezici biçimde nüfus çoğunluğunu oluşturan Türklerin yaklaşık %50'si hayvancılıkla iştigal eden konar-göçer grubu temsil etmekte; %35'i toprağa bağlanıp ziraatle uğraşan köylü grubu; geri kalan %15'lik kesimi ise kentlere yerleşen şehirli gurubu temsil etmektedir. 13. yüzyıl kaynaklarına göre Moğol istilası evresinde Anadolu'ya yönelik Türkmen akınlarının sayesinde, bölge nüfusunun neredeyse %85'ini Müslüman Türklerin oluşturduğunu; geri kalan %15'lik kısmı ise genellikle gayri müslim nüfus teşkil etmekteydi. Hatta bu kaynaklarda Anadolu nüfusunun 3.000.000'a ulaştığından bahsetmektedirler.

11 Nisan 2018 Çarşamba

Ahi Teşkilatı

   13. yüzyılda Orta Doğu'ya yayılan ve kuvvetli bir teşkilat kuran fütüvvetin esnaf ve zanaatkarlı örgütlemede etkin bir rol oynamıştır. Fütüvvet şeyhlerine "AHİ" denilmesinden dolayı özellikle Anadolu'da "Ahi Teşkilatı" adıyla anılan bu teşkilat köylerde bile bulunuyordu. Çeşitli sosyal tabakaları, hükümdarlar dahil devlet büyüklüklerini, zengin tüccarları, şeyhleri, alimleri, esnaf ve zanaatkarları, askerleri ve hatta işsiz güçsüz serserileri de kendi bünyesine almıştır.
   Bir süre sonra tasavvuf esaslarını benimseyen Ahilik Teşkilatı, bu esaslara uygun düşen zümre olan "Esnaf ve Zanatkarlar Tarikatı" durumuna yükselmiştir. Bunlar Anadolu'da Sünni karaktere dönüşmüştür. Ahilerin temsil ettiği mesleki birliklerin kendilerine has "PİR" yani liderleri vardı. Genellikle bu Piri Peygamberlere, İslam Büyüklerine ve Yakınlarına bağlamaktaydılar. Her meslek sahibi mutlaka o mesleği ortaya çıkarmış olan Piri tanımak zorundaydı. Örneğin Hz. Ali, çoğu esnafın Piri konumundaydı. Zanaat pirlerine ilk şeddi(kuşağı) onun bağladığına inanılırdı.
   Ahi olan kişi bir tekke yaptırarak burasını halı, kilim gibi ev eşyaları ile donatır, akşamları ise burada toplanılarak sohbetler edillirdi. Birer kültür yuvası olan tekkelerde ustalar, çırak ve kalfalara öğütler verir; kadılar, hatipler, hattatlar ve silahdarlar burada dersler verir, oku yazma yapılırdı.
   Kısaca Ahi Tekkeleri, üyelerinin toplantı, eğitim, misafir ağırlama yerleri olduğu gibi, aynı zamanda Lonca merkezi konumundaydı. Moğolların Anadolu'yu işgali esnasında büyük şehirler, kasabalar ve köylerde asayişi ve düzeni kendi örgütleri ile ahi birlikleri korumuştur. Ahi gençlerini hem şehirlerde ve hem de köylerde Yiğitbaşılar komutasında örgütleyip silahlandıran bu kurumlar bölge güvenliğinde oldukça etkindi. Ahiler Konya, Kayseri, Sivas, Aksaray gibi büyük Selçuklu şehirlerinde önemli ölçüde kök salmış, hatta Moğol işgali döneminde Ankara'da kendi idarelerini kurmuşlardır.
   Özellikle Beylikler Anadolu'sunda Ahilik Örgütlenmesi oldukça başarılı olmuş, Moğol İstilasına karşı ayakta kalınabilmiştir. 14. yüzyıl başlarında Anadolu'ya ziyaret eden ünlü Mağribli seyyah İbni Batuta, Ahilik kültürünün İslam Dünyasının diğer bölgelerine oranla burada daha yüksek düzeye ulaşmasından övgüyle söz etmektedir.  

9 Nisan 2018 Pazartesi

Garnier Nem Bombası Ferahlatıcı Kağıt Yüz Maskesi


   Yeni ve hızlı yayılan kağıt maske serilerine garnier dahil olmuş. Garnier markasının maskelerinden genel itibariyle memnunum. Bu maskenin ana vaadleri; Yoğun şekilde nemlendirmesi, ferahlatması, gözeneklerin görünümü azaltmasıdır. Ana maddesi ise; Yeşil çay özü, Hyaluronik asit, Nemlendirici serumdur. Yeşil ambalajlı olan bu maske karma ve yağlı ciltler içindir. 

  15 dakika yüzünüzde tutmanız gerek maskede, 15 dakika sonrasında;

  • Cilt yoğun bir şekilde nem kazanır.
  • Cildiniz ferahlar.
  • Cildiniz arınır.
Bu etkilerin kanıtlanarak yaşandığı belirtilmiş. Ve 1 haftada 3 kez kullanıldığında ise;


  • Cilt kalitesi iyileşir.
  • Gözeneklerin görünümü azalır.
  • Cilt dengelenir. 
Gibi etkilerin kanıtlandığı belirtilmiş. Maskeyi aldığınızda ambalajın arka kısmında zaten nasıl kullanılacağı anlatılmış. Unutulmaması gereken Mavi kısmının dış tarafta kalması ve cildinize yerleştirdikten sonra mavi kısmını çıkartmanız.


Benim deneyimlerim...
   Maske çok yoğun bir sıvı içeriyor. Elinize aldığınızda yoğun ıslaklığı hissediyorsunuz. Yüzünüze uyguladığınızda ise ambalajın ön yüzeyinde belirtildiği gibi ferahlama hissini yaşıyorsunuz. Ben yüzümde olduğu sürece yüzüme arada hafif parmaklarımla dokunarak masaj yaptım. Elimde kalan fazlalığı ise boynuma masaj yaparak kullandım. 15 dakika bitince maskeyi yüzümden çıkardım ve maskede kalan sıvıyı boynuma sürdüm.  
  Ambalajda maskeyi çıkarttıktan sonra masaj yapmamızı yada pamuk yardımıyla yüzde kalan miktarı temizlememiz yazılmış. Ben yüzümde kalanları masaj yaparak cildime yedirdim. Ve yüzünüzde kalanları cilt kendi emiyor, pamuk ile temizlemenize gerek yok.
  Maskeden sonra cildim vaad ettiği şekliyle nemlendi. Ve bu nem sivilce yapan türde bir nemlenme değil. Cildiniz arınır kısmında ise arınma değilde sanki cildimin biraz canlandığını hissettim.
   Maske tek kullanımlık olması ve 8 lira olması sebebiyle bu maskeyi sadece indirime geçtiği zamanlar alabilirim.