Film Önerisi: Zamana Karşı / In Time

Bu Filmi bir kaç defa izledim. Ve belki aranızdan izlemeyenler vardır diye yazıyorum :D 2011 yapımlı ABD filmi. IMDbsi 6.7 .Filmin senaristi ve yapımcısı Andrew Niccol. Bayanlar toplanın başrol oyuncusu Justın Tımberlake :D Justın Tımberlake'nin bir diğer severek izlediğim filmi Arkadaştan Öte'ydi. Bu filmin kategorisi bilim kurgu şeklinde, içinde bir tutam aşkta var :) 

Filmin konusuna değinecek olursam: 25 yaşına gelen tüm insanların yaşlanmaları duruyor. Hepsi 25 yaşındaki görüntüsü ile kalıyor. Düşünün ki filmde Will Salas'ın (yani Justını'n) annesi taş kalmış :D O nasıl bir annedir izledim ben şok sizde izleyin sizde şok :D Diğer bir şokuda izleyince görün onu demiiciiiimm... Fakat onlar için zaman güç ve para demek. Zamanın bittiği an ölüyorsun. Fakirlerin çoğu 25 yaşında ölürken zenginler sonsuza dek yaşıyor. Ve tüm ekonomi kollarında oluşan zamanla sağlanıyor. Tabi elit bir kesimimiz var onlarda zaman bol. Film benzetmek olursa fakir ile zenginin aşkını anlatıyor. Zamanı olan ile zamansızın aşkı :) Zamansızın, zamanlılara başkaldırışını işlemiş. Konusu bence farklı. Filmi izlerken başta biraz güçlük çekiyorsunuz fakat sonra konuya adapte oluyorsunuz. Kapitalizme atıflarda filmde mevcuttur efenim. Beklentilerinizi karşılayacağını düşündüğüm bir film. 

Film Önerisi: Acil Arama

  Size muhteşem bir gerilim filmi öneriyorum. Gerilimi iliklerinize kadar hissedeceksiniz. İzlerken zamanın nasıl geçtiğini hiç anlamadığım filmlerden bir tanesi bu. Tamamen bir gerilim filmi.  2013 yapımlı bir Brezilya filmi. Film Brad Anderson yönetmeliğinde çekilmiş. Kendisi zaten gerilim film türlerinin çekimi ile tanınıyor. Başrolünde, Oscar ödüllü oyuncu Halle Berry yer alıyor. Bu film de adeta oyunculuğunu konuşturuyor. 

      
Film de ki ismi Jordan 911 Acil'inde santral görevlisi olarak çalıyor. Çalıştığı sırada bir kız arıyor ve tehlikede olduğunu söylüyor. Çabasına rağmen Jordan başarısız oluyor. Ve film bunun üzerine dönüyor. Olaylarının arka planı aslında daha karmaşık. Film hakkında aslında fazla ipuçları vermeyi sevmem. Sürükleyici ve gerilim filmi diyorum. İzlemenizi şiddetle tavsiye ediyorum. 10 üzerinden 8,8.5 hakediyor. 

Ve filmin verdiği alt mesajlarda var. Ne kadar gereksiz acil numaraları arıyoruz. Ve ne kadar boş yere onların önemli vakitlerini çalıyoruz. 911 Santralinde çalışmanın verdiği zorluğu da gözler önüne sermiş. Düşük bütçeyle çekilmiş gerim gerim gerilten bence alkışı hakeden bir film. Şak şak şak

NYC BİG BOLD ANGEL LASH MASCARA

  Nyc'nin kullandığım maskaraları arasında en beğendiğim Big Bold Angel Lash Maskarasıdır. Bu maskara ile nasıl tanıştığımı kısaca anlatmam gerekirse:) Ben bu maskaradan önce Maybeline'nin maskaralarını kullanıyordum. Genelde biliyorsunuz ki 16 lira civarlarında oluyorlar. Tesadüfen fiyatındaki ekonomiklik dikkatimi çekti. 11, 12 lira falandı. Testerını açtım. Fırçası kalındı. Kalın fırçalı maskaralar ayrı bir tercihim oluyor. Ve denemek istedim. 

İyiki de denemişim. Kendileri 1 senedir vazgeçilmezim. Çok çok özel yerler dışında hep bu rimeli kullanırım. Maybelinenin maskaralarından pek farkı yok açıkcası. Tek farkı bu sürdükten sonra topaklanma yapıyor. Ve ilk başlarda yüzüme parçaları dökülüyor gibi bir izlenimi var diye hatırlıyorum. Ama şuan hiç öyle bir durum yok. Sadece topaklanma yapıyor. Ve bunu zaten çoğu maskarada yapıyor.

  Maskaranın şu şekilde iddiaları var: Yer çekimine meydan okuyan, tüy kadar hafif hacimli kirpikler. Tek katta yedi kat daha fazla hacim sağlar. Dramatik, dolgun, kalın kirpikler. Ve üzerine basarak reklamlarında vurgulanan tüy kadar hafif hacim veren maskara olması. Ambalajı mor ve üzerine gümüşle işleme yapılmış. Ambalajı kalın ve ele iyi uyuyor. Fırçasıda ambalajı gibi kalın ve şekli kum saatini andırıyor.

Uygulanışında bir zorlanma yaşamadım. Ambalajdan fırçayı çıkarırken biraz fazla ürün geliyor. Ve ambalajın ağzıyla fazlalığı almanız gerekiyor. Sürerken göz kapaklarıma çok bulaştırıyorum. Oda benden kaynaklanabilir. Hızlı kuruyor bu yüzden kat geçiyorsanız hızlı olmanız gerekiyor. Kuruduktan sonra geçilen katta biraz kötü bir görüntü oluşuyor. Çünkü topak topak etme gibi bir durumu var. Kirpiklerime gerçekten hacim verdi. Ve kirpiklerimi kalın ve dolgun gösterdi. Fiyatına göre bence iyi bir performans gösteriyor. Benim düşüncelerim bu yönde, ben beğendiğim için sizi bu yönde etkilemek istemiyorum. Olumlu yanını da olumsuz yanınıda belirttiğimi düşünüyorum. 

Huzurla kalın :)

NYC GET IT ALL MASCARA

Nyc Get ıt All Mascara: 

    Nyc'nin kullandığım en kötü maskarası diyebilirim. Çok amaçsız. Ben kendisini indirimde diye aldım. Zaten ürünleri fazlasıyla ekonomik fakat kullandığım ve sevdiğim mascarasından daha pahalı bir fiyatı olduğu için performansınıda ne yalan söyleyeyim, iyi bekledim. Çünkü gerçekten diğer kullandığım maskaraları fiyatına göre performansları fazlası ile iyiydi. Fakat bunda  umduğumu dediğim gibi bulamadım. Fiyatını ne kadar aldığımı hatırlamıyorum. 12 lira gibi birşeydi sanırım. 

   Nyc'nin ürünlerini watsons mağazalarında bulabilirsiniz. Ambalajı siyah ve üzerideki yazıları beyaz ton da yazılmış. İnce ve uzun bir ambalajı var. Fırçası da ambalajı gibi ince resimde de gördüğünüz gibi. Ben bu maskarayı destek amaçla kullanıyorum. Tek başına kullanılması imkansız gibi. Ürünün vaadleri şu şekilde: Göz alıcı ve dikkat çekici bakışlara sahip olucağınızı söylüyor. Kirpikleri daha hızlı kıvırıp, 70 dereceye kadar çok uzatacağı, %65'e kadar daha fazla hacim katar diyor. İçinde kirpik şekillendirici Kandelila balmumu ile kirpiklerinize istediğiniz şekli vermenizi sağlayacağı ve daha uzun belirgin kirpikler isteyen kadınların vazgeçilmesi olacağını söylüyor.

    Fakat ne hikmetse ben bu vaadlerin hiç birini göremedim. Hiiçç... Arkadaşlar tavsiye etmiyorum. Zaten fırçası ince olduğu için insanın beklentisi de düşüyor. Uzatma, kıvırma ve hacim yok. Bir de vaadlerinde şöyle bir yazı gördüm; daha uzun cesur hacim. Gülesim de geldi hani ürünleri bu kadar şişirek anlatmak ne kadar doğru bilmiyorum. Böyle şişirilen reklamları gördükçe bütün reklamlar fasa fiso geliyor. Kendi doğal kirpiğimden farkı sadece ıslak olması başka bişey değil :D Ben bu rimeli destekleyici bir rimel olarak kullanıyorum. Kullandığım rimellerden sonra bununla tamamlıyorum. O zaman destekle daha iyi bir görünüm sağladığımı da ilave etmeliyim.

Şekerpare Nasıl Yapılır

Şekerpare tarifi insanı başta korkutsada aslında çok kolaydır 😊

Malzemeler;

2 çorba kaşığı irmik

4 su bardağı un

1 paket kabartma tozu

1 paket vanilya

2 yumurta

1 su bardağı pudra şekeri

1 Paket Margarin

Şerbeti için;

Yarım limonun suyu

4 Su bardağı Su

3 Su bardağı Şeker

Geniş kaba hamur için olan tüm malzemeleri un hariç koyuyoruz,elimizle malzemeleri iyice yoğurup birbirine karıştırıyoruz,sonra yavaş yavaş unumuzu ekliyoruz, kurabiye hamuru gibi bir kıvam elde edinceye kadar elde yoğurmaya devam ediyoruz. Kıvamına gelince nemli bezle üzerini örtüp dinlenmesi için kenara ayırıyoruz.

Bu arada şerbetimizi hazırlayalım.4 Su bardağı suyumuzu tenceremizde Şekeri ilave ederek kaynatıyoruz kaynadıktan bir iki dakika sonra yarım limonun suyunu sıkıp kaynamaya devam ediyoruz 3 4 dakika sonra altını kapatıp soğuması için kenara ayırıyoruz.

Hamurumuzu alalım, yağladığımız tepsimize ceviz büyüklüğünde yuvarlayarak üzerine hafif bastırıp yerleştiriyoruz hepsinin üzerinede birer tane fındık batırıyoruz. Daha sonra üzerlerine yumurta sarısı sürüp 175 derecelik önceden ısıttığımuz fırında pişiriyoruz. 15-20 dakikaya pişmiş olacaktır. Tepsiyi aldığınız gibi ılıyan yada soğuyan şerbetinizi sıcak şekerparelerinize dökün üzerlerinde gezdirerek,üzerinide başka bir tepsiyle kapatarak şerbetini çekmesini bekleyin 4 saat sonra dinlendirdiğiniz şekerparelerinizi afiyetle Yiyebilirsiniz 😊

Uzungöle nasıl gidilir ?

     Uzungöl'e kişisel arabanızla yada kiraladığınız bir arabayla gidecekseniz. Daha önce de hiç gitmemiş iseniz hiç telaşa gerek yok. Zira yolu kolay arkadaşlar. Yol uzun olsa da merkeze, bulması kolay. Trabzon'a 100 km gibi bir uzaklığı var. Trabzon-Rize sahil yolunu takip ediyorsunuz.Peş peşe Trabzon'un ilçelerini geçiyorsunuz. Yomra-----> Araklı-----> Sürmene----->  Of ilçesine geldiğinizde karşınıza Uzungöl ile ilgili bir sapak gelicek o sapaktan içeri girceksiniz.  Of ile Uzungöl arasıda bir 50-55 km falan olması lazım. Yani merkezden geliyorsanız sapağa geldiğiniz kadar sapaktan sonra devam ediceksiniz. Of'dan Uzungöl tabelası ile döndüğünüz sapaktan devam edin. Uzungöl o sapağın sonunda arkadaşlar. Zor ve bulunmayacak bir yolu yok.

     Arabanız yok ise Uzungöl'e getirip götüren bir çok firmalar var onları internet üzerinden bulabilirsiniz. Gelişinizi-gidişinizi sağlar.

    Firmalarla gitmek istemiyorsanız. Trabzon Meydanının altında çömlekçi var arkadaşlar. Dolmuşların kalktığı yerde. Orada Çaykara Tur'u bulun. Çaykara Tur ile bu ayın başında 14 liraya Uzungöl'e gitmiştim. Yazın ve tatil günleri yoğun olabilir. Bu yüzden arayarak rezervasyon yaptırın. Uzungöl'e vardığınızda yine aynı arabayla dönücekseniz mutlaka indinizde gidin dönüş saatinize bilet alın. Sonra yer kalmıyor arkadaşlar. Ben geç bir saate bırakmıştım dönüş bileti almayı siz öyle yapmayın. İndiğinizde alın :D Toplam 28 liraya gidiş-dönüş yapıyorsunuz.  Arabanın klimasıda vardı :D

Biber Dolması

    Malzemeler: 

• 1 orta boy soğan
• Yarım çay bardağı civarında sıvı yağ
• Arzuya göre et(kuşbaşı,kıyma)
• 1 orta boy domates
• 1 su bardağı pirinç
• 1 tutam maydonoz
• Baharatlar, Tuz
• 1 kilo biber
• 1 yemek kaşığı salça

    1 orta boy soğanı küçük küçük doğrayın ve yarım çay bardağı gibi bir sıvı yağ ile tencereye koyun. Etli yapmak isterseniz de kuşbaşı eti pembeleşen soğanların üzerine ilave edin. Tencerenin kapağını kapatarak etlerin ölmesini bekleyin. 1 orta boy domatesi küp küp doğrayın ve ölen etin üzerine ekleyin. Ardından öncesinde yıkanmış olan 1 su bardağı pirinçleri ekleyin. 1 tutam maydonuzu ince ince kıydıktan sonra onuda tencereye ekleyin. Üzerine de ağzınızın lezzetine göre baharatlar ekleyin. Ben biraz karabiber, pulbiber ve birazcıkta nane ekledim. Yarım çay kaşığı şeker ile damak tadınıza göre de tuz ekleyin. İyice karıştırın. 

     1 kilo biberin içini çıkarttıktan sonra işaret parmağnızı tuza bulayın aşırı tuzlu olmasın biberin içinde gezdirin. Ve hazırladığınız içi bibere doldurun. Biberlerin içini ağzına kadar doldurmayın. Üzerinde biraz boşluk kalsın. Yan tarafta resmini paylaşıyorum. Ben bu kadar doldurdum. Daha sonra doldurulan biber sayısına göre domatesi bölüp üzerlerini kapatıyoruz. Biberlerin içinin iyi pişmesi için iğne yada ince sivri bıçak ucu ile biberlerin 3-4 yerine delik açıyoruz. Yalnız bu delik açma kısmını abartmayalım burdaki maksat içinin hava alıp iyi pişmesini sağlamak.

     Tencereye dizdiğimiz dolmaların üzerine su eklicez. Kaynamak üzere olan suyu biberlerin olduğu tencereye dökelim. Suyun ayarı biberlerin üstüne gelmeyecek şekilde olmalıdır. 1 yemek kaşığı salçayı eritelim ve bu suya ekleyelim. Tencerenin kapağını kapatalım ve pişmeye bırakalım. pişmesi süresi yarım saat gibi bir süredir arkadaşlar... Kolay gelsin :)

Sebzeli Pide Tarifi

Pide malzemeleri çok gibi görünsede aslında evinizde sürekli elinizin altında bulunan malzemelerdir,eğer sebzeleriniz yetersizse sadece kaşar rendeleyip üzerine serpsenizde olur 😊 neyse biz gelelim sebzeli pidemizin tarifine 

Hamuru için;

14 Dolu Yemek Kaşığı Un

Yarım su bardağı sıvıyağ

1, 5 tatlı kaşığı şeker

1 tatlı kaşığı tuz

Bir kase yoğurt

Yarım bardak süt

1 paket kuru maya

Sebzeler;

2 adet yeşil biber

1 soğan

1 domates

İsteğe göre Mantar

İsteğe göre kırmızı biber

Ek malzeme;

Rendelenmiş kaşar

Karabiber

Pul biber

Kekik

Hamurun hazırlanışı;

Yoğurt ve kuru mayayı geniş kabınızı ekleyin ve karıştırın,üzerine süt ve yağı ekleyin karıştırın daha sonra tuz ve şekeri ekleyerek karıştırmaya devam edin, un dışında kaba koyduğunuz ve iyice karıştırdığınız malzemenize kaşık kaşık unu ekleyebilirsiniz hepsini birden dökmeyin üç dört kaşık ekleyip karıştırın, hamurlaşmaya başlayınca elle yoğurun ve yine kaşık kaşık eklemeye devam edin. Kaşıklarınızı dolu dolu almayı unutmayın.

Hamurunuzu yoğurun iyice kulak memesi kıvamına gelince kabınızın üstünü nemli bezle örterek mayalanması için bir köşeye bırakın.

Bu arada siz sebzenizi hazırlayın :)

Sebzenin hazırlanışı;

Domatesin kabuğunu soyun,küp küp doğrayın kenara ayırın.

Biberlerinizi ince ince kıyın,soğanınızı küçük küçük doğrayın, 

Tavanıza biraz yağ koyun ve biberleri biraz öldürün,üzerine soğanıda ekleyin ikisini biraz karıştırdıktan sonra isteğe bağlı mantarınızıda eklebilirsiniz. Kısık ateşte kavurduğunuz bu sebzelere baharatlarınızıda ekleyin. Çok öldürmenize gerek yok kendilerinden geçsinler yeter 

Pide hamurumuzu yarım saat 45 dakika dinlendirdikten sonra alalım, bir parça koparalım ve enini fazla açmadan boyunu uzatarak hamurumuzu yağlı tezgahta yada yağladığımız tepside açalım. Ortasına boydan boya ince çizgi halinde önce kavurduğumuz sebzeleri,sonra domatesimizi ekleyelim.

Pidemizin bir ucundan başlayarak diğer ucuna kadar kenarını kıvırarak içe bükelim. Hamurumuzun kenarlarına yumurta sarısı sürelim,üzerini rendelediğimiz kaşarla dolduralım.

Tepsiye dizdiğimiz bu pidelerimizi 175 derecelik önceden ısıttığımız fırında 20 25 dakika pişirmeye bırakalım, ara sıra hamura kürdan batırarak pişip pişmediğini kontrol edebilirsiniz 😊 afiyet olsun 

DIADERMINE CC KREM

Fiyatı gerçekten ucuz olan bir ürün. İlk olarak bu dikkat çekiyor ve bir şans veriyorsunuz.  Ve de bu markanın medikal bir marka olması ayrı bir güven kaynağı. Çünkü ucuzluğu zarar verir gibi korkutma sağlamıyor. Ambalajında da silikon, paraben içermedğine dair bir yazı var. Bu cc krem hassa ve düşük toleranslı ciltler için üretilmiş. İçerisinde alerji yapabilecek maddeler yok. Yanma, tahriş etme gibi bir tepki de yok. Bende de her hangi bir reaksiyon göstermedi. Kaldı ki benim cildim problemli bir cilt. Sivilceye meyilli.

Hafif yapıda olduğu benim gibi yağlı ciltler de kullanabilir. Altına krem uygulamayın.  Nemlendirme bekliyorsanız kuru ciltler için yeterli gelmeyebilir.  Tek bir ton olarak üretilmiş. O da açık bir ton. Bende esmerim benim cildimde açık duruyor. Cildimi bronzer yardımı ile dengeliyorum ve sırıtmıyor. Günlük kullanım için ideal. Şuraya buraya gidicem ağır ürün sürmiyim. Hafif olsun belli belirsiz olsun, cildime de bakım yapsın diyorsanız alabileceğiniz bir ürün.

Kendisinden kapatma beklemeyin, performansı düşük bir ürün. Fakat cilt tonunu eşitlemede ben başarılı buldum.  Fiyatına göre üzmeyen bir ürün aslında. Ama tekrar tekrar söylüyor kapatıcılık beklemeyin. Bu ürünü alıcaksanız hafif yapıda içerisinde zararlı bileşenler bulunmadığı ve cilt tonunu eşitlediği için alın.

Sağlıcakla kalın…

Kınayı Kızıl Yapmak İçin

Ramazandan sonra düğünü olan gelin adaylarımız gün saymaya başlamış J

E Düğün olurda kızların gecesi olan kına gecesi olmazmı?

Kına gecesine katılan tüm orta ve orta yaş üzeri ablalarımız teyzelerimiz bir şeye çok dikkat ediyor.

Avuçlarının içine yakılan kınaları,kıpkırmızı koyu kırmızı oldumu?

O kırmızılıklar sizin namızını da yürütecektir. “Falancının kınasında elime bir kına yaktım kıpkırmızıydı.çok güzeldi kınası”

Peki bayan kopsil? 

Gelin adayları ne yapmalıda bu kınaları kııııpkırmızı bir renk vermeli?

Çok basit efendim.

  Genelde bilinen özellik şudur, Kına yoğurulurken üzerine su yerine çay demi dökülür. Fakat bu yeterince kızarmasını sağlamaz. Asıl kızarmasını sağlayacak şey kaynamış HİBİSKUS suyudur :)

Kınamızı derin bir kabın içine Baharatçılarda rahatlıkla bulabileceğiniz bu bitki kuru şekilde satılır. Dilerseniz iki üç tanesini kuruyken ezip kınanın içine atın,geri kalanını suyun içine atarak 6 7 dakika kaynatın ve o suyla kınanızı yoğurun J

Saçına kına yakan arkadaşlarımızda bu tarifi gönül rahatlığıyla uygulayabilirler gözle görülür renkte canlılık ve kırmızılık olacaktır J

   Hibiskus bitkisi aynı zamanda demleyip sade olarak içiledebilir. Rahatlatıcı,kan yapıcı,metabolizma hızlandırıcı özelliği bulunur diyet yapan arkadaşlar diyet listelerine bu çayı ekleyebilirJ Ayrıca sıcak suyla temasında direk renk vermesi sebebiyle şerbetlerede kuru halinde 3 4 adet atılır J

Umarım işinize yarar bu bilgiler J

Garnıer BB Krem

Bu kremle tanışana kadar bir çok markayı alıp,mecburen kullanmıştım. Fakat bu markayı 2 senedir tereddütsüz kullanıyorum. Fiyatı 25 liradır fakat ben bir tüpü her gün kullanmama rağmen 3 ayda bitiren bir insan olduğum için 3 ayda bir indirime geçtiği anları kovalıyor ve hemen alıyorum

Bu bb kreme neden mi bu kadar taktım?

  Öncelikle cildim karma bir cilt yağlı ile kuru arasında gidip geliyor. Yüzüme bb krem tarzında yada kapatıcı,fondöten tarzında bir şey sürsem sürekli ya parlama yada ıslak nemli yapış yapış bir his veriyor. Bu beni son derece rahatsız ediyor.

  Bu BB kremin en önemli özelliği yüzünüze sürdüğünüzde size yapış yapış gibi bir his vermez,direk matlaşır nasıl bir kıyafet denediğinizde üstünüze tam oturuyorsa işte bu bb kremde yüze tam oturuyor.Ben Garnıer bb krem dediğimde bu uzun tüple kısa tüpü karıştıran arkadaşlar oluyor.

   Bakın kısa tüpü önermiyorum. O Yüzünüzde yapış yapış bir his bırakıyor ve bariz ben burdayım bakın ben kapatıcı bir kremim diye bağırıyor.

fakat Bu fotoğrafta görmüş olduğunuz bb kremleyken,arkadaşlarım çoğu zaman yüzüme bişeey sürüp sürmediğimi farkedemiyorlar.

  Cilt lekelerini sivilce izlerini hem güzel kapatıyor hemde yüzünüze sürdüğünüzde abartı makyaj özelliği göstermiyor. Yüzünüzde en az 5 6 saat canlı hafif bir şekilde duruyor. 

3 Farklı ton seçeneği vardır. Açık-Orta-Koyu Ben açık olanı kullanıyorum, orta tonu normale göre biraz koyu diyebilirim. 

Son derece memnunum,çevremde övdüğüm arkadaşlarda kullanıp bana çok olumlu bir şekilde geri dönüş yapıyorlar.

  Mat görünen,güneş ışığından koruyan,parlama yapmayan,yapış yapış yapmayacak olan bir bb krem arıyorsanız bu kremi denemekten hiç çekinmeyin 

Pure Beauty CC Krem

    Benim hayatımın CC kremi kendileri. Ben çok memnum kaldım, bitince tekrar alabileceğim bir ürün.  Ve gayette bereketli kendileri.  Açıkça söylemek gerekirse 1 senedir kullanıyorum ve bitmedi :D

   Sph 30 güneş korumalı bir ürün. Yazın kuru ve karma ciltler için ideal fakat aşırı bir yağlı cildiniz varsa tavsiye edemicem. Benim cilt yapım yağlı olmasına rağmen ben seviyorum kendilerini ya. Pudra ile dengeliyorum.
Verdiği parlaklık da  sağlıklı bir görüntü sağlıyor. Kokusunu ve ışıltısını da sevdim. İlk olarak elimin üzerinde denediğim de aşırı bir simli gibi duruyordu. Ve o an aklımdan bir sürü şey geçti. Ben bunu nerde kullanabilirim. Yüzümde nasıl durur. Çok mu gelinin kız kardeşi gibi dururum diye. Fakat iyi ki almışım. O simli yapısı ciltte de öyle durmuyor. Simli yapı ciltte canlı bir görüntü katıyor. Bu yüzden mat bb kremler bana donuk gibi geliyor. Siz ışıltı sevmiyorsanız yağlı bir cilt iseniz  Garnier yağlı ciltler için olan ucuz ince tüplü bb kremleri tavsiye ederim.

         Simi ve parlaması abartılcak bir durum değil. O sizin tercih meselenizle alakalı bu yüzden ürünü bence yermemelisiniz. Yan taraftaki resimde ben tam olarak koluma yedirmediğim halde ki görüntü bu işte...Benimde yağlı cildim var ama bu yapı benim çok fazla hoşuma gitti. Ağam şağam bir kapatıcılığı yok. Fakat benim yüzümdeki küçük sivilce izlerini gizlediğini söylemeliyim. Ne demişler yiğidi öldür ama hakkını yeme :D Fakat fazla bulaşıyor arkadaşlar :/

         Sanırım 2 tonu var Ivory ve Natural diye. Ben Natural tonunu kullanıyorum. Beyaz tenliler ıvory tonunu kullanmalılar. Benim gibi esmerler Natural kullanmalı. Natural tonu cildimle birebir örtüşüyor ve bronzkende cildimde sırıtmıyor. O yüzden açık tenliler sakın sakın Natural tonu almayın :D Fiyat konusunda indirimsiz 29 30 küsür bir fiyat. Ben indirimliyken almıştım. Sizde bence bekleyin indirime denk gelirseniz alın. Bitince ben öyle yapıcam :D

Sağlıcakla kalın….

İnstagramda satılan ucuz kozmetik ürünleri // Gümrük Fazlası Ürünler

      Sağlığımız herşeyden önde geliyor. Özellikle paradan. Herkes ister ucuza makyaj malzemelerini dizmek. Elinde markalı bir çok makyaj malzemesinin sahibi olmak. İnternette tavsiye edilen ürünlerin sahibi olmak. Makyaj koleksiyonlarını izlerken keşke bizimde olsa demişizdir.

       Fakat arkadaşlar sağlık çok önemli. Cildimizin sağlığı herşeyden önemli bunu unutmalıyım. Bu aralar pazarlarda, takı satılan yerlerde özellikle sosyal medya da ünlü makyaj malzeme markalarının çok ucuz fiyatlara satıldığını görmüşüzdür. Neden ucuz olduğunu sorduğumuzda ise bizi inandırıcak sağlam yalanlar söylenir. Bu aralar benim fazlasıyla gördüğüm  sosyal medya da facebook ve instagram üzerinde böyle şeyler çok fazla türedi. Birebir yaşadığım olayı anlatıcam sizlere

     İnstagramda ismini vermek istemediğim sayfa gümrük fazlası ürünler adı altında ünlü makyaj malzemelerini çok ucuza satıyor. Ve onun gibi bir çok sayfa var. Birebir taklidi yapılan Çin malı ürünleri 5-10 lira gibi bir fiyata satıyorlar. İlk alışlarında yada 2. Alışlarında insanlar bunu farkediyor. Farkettiğinde de adam zaten kazancını sağlamış oluyor. O kadar ucuz oluyor ki 100, 200 liralık alışverişler oluyor. Ben denemek ve merak için fırça ve ruj siparişi verdim.  Fırça geldiğinde zaten sap kısımları çıkıyordu. Rujda yağ içindeydi :D Whatsapp üzerinde bir konuşma olduğu için sorununuzu iletiyorsunuz. Komedi gibi bir cevaplar geliyor :D İyice ittirin düzelir, yapıştırın düzelir. Ruju peçete ile bastırdığınızda matlaşır :D Arkadaşlar gözünüzü sevim inanmayın ya :D Böyle saçmalık olur mu? Kim bilir nasıl merdiven altı malları bunlar. Almayın aldırtmayın. Garanti de verseler inanmayın. Olan paranıza sağlığınıza olur.

       İnstagramda aynı sayfadan alan kişiler instagram üzerinden konuştum. Onlar neler neler almış. Ve yazık günahtır nasıl pişmanlar ve ne paralar dökmüşler… 

İnternette satılan tüm ilaçların ve krem gibi ürünlerin çakma oldukları daha geçen gün haberde çıktı. Watsons ve gratiste de sağlam indirimler oluyor. İndirimleri takip edelim. Ucuza ürün almak istiyorsak anneler günü, sevgililer günü, bayram gibi günleri bekleyin ve bütün eksiğinizi alın. Gratis zaten tüm ürünlerini %50 indirimle sattığı da oluyor. O pahalı markaların muadillerini kullanalım kendilerini de kullanamasaktaa :D

Ucuz Uçak Bileti Nasıl alınır ?

    Ben üniversite öğrencisiydim. Ve sürekli uçak kullanırdım. Uçağı ucuz almayı son 2 yılda farkettim. Öncesinde ne paralar gitti, ne paralar....

     İlk önce uçak biletini internetten almayı öğrenin korkucak hiç bir şey yok arkadaşlar. Gidiş-Dönüş ve Kalkış-Varış yerleri, tarihi karıştırmadıktan sonra hata yapıcağınız hiç bir kısım yok. Biletinizi kendiniz alın, tanıdığınıza da değil kendiniz almayı öğrenin. Bu hayat boyu Allah ömür verdikçe karşınıza çıkacak olan bir durum.

Benim ilk hatam da biletimi kendim almamamdı. Çünkü hem korkuyordum hata yaparım diye hemde bu ziraatın gençbanka kartını internete açmamış, telefon numaramı kaydettirmemiştim. Sırf bir kerelik bankaya gitmek yerine sürekli paracıklarımı harcadım ... Biletimi uçak bileti satan yerlerden yada havaalanlarından alırdım. Arkadaşlar bana çok pis kitlerdiler. İnternetten gördüğüm fiyata 20,30 lira ekleyip alırlardı.En son havaalanında yüklü bir miktarda kitlediler ve kitleyiş o kitleyiş biletimi kendim almaya başladım :D 

    Arkadaşlar öncelikle Pegasus için Pegasus Plus'a üye olun. Ücretsiz bir üyelik, size hiç bir şekilde bir zararı olmayacak. Üye olduğunuzda size özel indirimlerde size haber veriyorlar. Her uçuşunuzdan uçuş puanı kazanıyorsunuz 1 Uçuş puanı 1 Türk Lirasına eşit arkadaşlar. Ayrıca internetten üyelik numarınızla online check in yaparsanız, yine uçuş puanı geliyor. Kısacası 7-8 lira gibi bir para birikiyor. Ben her bilet alışımda kulanıyorum. Arkadaşlar zarar yok yarar var kayıt olun bu bir reklam değil :D Bu tamamen tecrübeyle sabit

    Anadolu Jet için yaşınız 25'i doldurmamışsa kesinlikle Jetgenç'e üye olun. Tamamen ücretsiz bir kayıt 10 uçuşa 1 bilet hediye veriyor. Ve bilet alırken jetgenç kısmını işaretlediğinizde normal bilet fiyatlarına göre biraz daha indirimli bilet alıyorsunuz. Ayrıca jetgençlilere özel kampanyalar da oluyor. Sadece jetgenç içinde değil. Anadolu Jetin kampanyalarını mailinize gelmesini sağlayın. Bilet aldığınızda kampanyalardan haberdar olmak istiyorum diye işaretlerseniz. Yine ücretsiz bir şekilde kampanyalar mailinize geliyor. Boş iş gözüyle bakmayın ben İstanbul-Trabzon'a 100 lira ile gidiş-dönüş bileti aldığımı bilirim. 

    Jetgençli olsanızda olmanızda Miles Smiles'a üye olun arkadaşlar. Kesinlikleee. Her uçusunuzda milleriniz birikiyor. Ve belli bir birikimden sonra sadece vergi harcı ödeyerek bilet alıyorsunuz. Şöyle diyim millerim birikti ve 35 lira gibi bir fiyata uçak bileti aldım :D Havalanına gittiğinizde de Miles Smiles üye olmak istediğinizi söylediğinizde kartınızı size veriyorlar ve üyeliği başlatıyorlar. Aynı şekilde internette de ücretsiz bir şekilde üye olabiliyorsunuz. Kartınızı size yoluyorlar. Aklınızda takılanı bana yorum kısmında yada yan taraftaki iletişim kısmına yazarak bildirebilirsiniz. Ve detaylı bilgi için Türk Hava Yollarını da arayabilirsiniz. Kesinlikle çekinmeyin, yardımcı oluyorlar.

     Ucuz bilet için bu tür üyelikleri yaptıktan sonra kampanyaları takip edebilirsiniz. Ayrıca biletinizi önceden almalısınız. Son güne bırakmayın. Çok fazla öncedende almayın çünkü biletlerin birden indirime geçtiğide oluyor. Bayram günleri ve resmi tatil günleri çok fazla talepten dolayı pek kampanya yapmıyorlar. Bu özel günler için kampanya beklemeyin. Erkenden biletinizi alın. Yaz tatilleri için de bilet fiyatları artıyor. Kışın ise bilet fiyatlarında düşüş oluyor. 

   

Evde yoğun nemlendirici yapımı

Bu anlatıcak olduğum malzemelerle yapıcağımız yoğun nemlendiriciyi, epilasyondan sonra kullanabilirsiniz, kurumuş çatlamış olan bölgelerinize uygulayabilirsiniz, banyodan sonra kullanabilirsiniz. İçerisine yağ karıştırıcak olduğumuzdan ve fısfıslayan bir şişede yapacağımızdan kullanımı kolay olacaktır.

Ben pantenin argan yağı şişesinin içine doldurdum. Sizin de elinizde bitmiş bir şişe varsa ona koyabilirsiniz.

İhtiyacımız olanlar:

* Krem (hiç farketmez elinizde bulunan krem çeşitlerinden azar azar ekleyebilirsiniz)

*Bebek pudrası (pişiğe iyi gelen bu pudralarla hazırlayacağımız karışımda kızarıklara ve yumuşatmaya iyi gelecektir)

*Gliserin (Gliserinin faydalarını başka bir yazımda belirtmişti. Çok yoğun nemlendirme özelliğine sahip)

*Maden suyu ( maden suyunuz yoksa kaynamış suda olabilir. Fakat maden suyu olması terhimizdir. İçindeki mineraller +++ değerinde :) )

*Kullanımı kolay olan bir şişe ( Bu şişelerden watsons ve gratisde de satılır. Elinizde olan şişelere de doldurabilirsiniz)

*Elinizde olan yağ örneğin benim elimde argan yağı vardı.

Bu şekilde arkadaşlar malzemelerim. Ben bunları geniş bir fincanın içine koydum. Şu şekilde koydum; Arkadaşlar burda hazırlayacağınız karışım çok sıvı olmamalı fakat yoğun da olmamalı akışgan olucak bir şekilde hazırlayacağız. Kıvamınıda resimde kolumda ki duruşundan farkedebilirsiniz. 5-6 kaşık gibi arko kremden ve avonun kreminde aldım. Üzerine ikişer kaşık yağlardan ilave ediyorum. Üzerine 2 çay kaşığı maden suyu ekliyoruz. Ve yoğunluğunuda pudrayla ayarlıyoruz. Pudrada da abartıya kaçmıyoruz. Çünkü akışganlığını engellemiş oluruz. Başlangıçta böyle başlıyoruz ve iyice karıştırıyoruz ambalaja ekliyoruz. Ambalajınızın boyutuna göre malzemeleri çoğaltın veya

azaltın. Burdaki malzemelerin markaları farketmiyor. Önemli olan krem, yağ, maden suyu, pudra dörtlemesidir. Siz elinizde imkanları değerlendirin :) Ve karışım size fazlasıylada yetecek bereketli oluyor arkadaşlar. Ayaklarımıza bol bol uygulayıp sabah uyandığımızda yumuşacık ayaklarla uyanabiliriz. Yada lazer epilasyon veya jilet kullanıyorsanız epilasyonunuzun bitiminden sonra uygulamanızda cildinize iyi gelecektir. Lazer kullanıyorsanız bu karışıma güneş koruyucu da ekleyin arkadaşlar :)

Evde Saç Boyası Hazırlama

Annemin saçlarını ben boyarım. Kutu boya almam, daha ziyade oksidasyon ve boyasını alarak kendim hazırlarım ve boyarım. Böylelikle istediğim karışımı yapabiliyorum ve daha ekonomik oluyor. Benim aldığım boyalar, kutu boya satan her yerde bulunmaktadır. Aldığınız oksidasyonlar saçınızın açılmasını sağlar. Kutu boyalardada bulunur. 1 tüp boya için 50 ml oksidasyon kullanılır. 

Annemin beyazları olduğu için 2 aşamalı boya hazırlıyorum.

İlk aşama: İlk olarak dip boyası için tüp boyayı kasenin içine sıkıyorum. Daha sonra 50 ml oksidasyonun hepsini dökmüyorum şişenin 4 de 3 nü döküyorum. Çünkü oksidasyon saç açmayı sağladığı için beyaz kapatmada boyanın etkisini azaltır düşüncesiyle :) iyice karıştırdıktan sonra önce tüm diplerini boyuyorum. Ardından 2. aşamaya geçiyoruz.

İkinci aşama: Aynı renk aldığım 2. tüp boyayıda biten kasenin içine sıkıyorum. Ardından 50 ml oksidasyonun hepsini kasenin içine döküyorum. Ve iyice karıştırıyorum. Kalan saçlarını da iyice boyuyorum. 

Ardından 40 dk bekliyoruz. Daha sonra yıkayıp saç kremi yada maske uyguluyoruz. İşte bu kadar :)

Sanıldığı gibi zor değildir. Herhangi bir sorunuz varsa yorum kısmına yada yan taraftaki iletişim kısmına yazarak sorabilirsiniz...

Gliserin

Her evde bulunması gereken bir yağ olduğunu düşünüyorum. Fiyatı ucuz cep yakmaz 3-5 lira arası bir fiyatı vardır. Ben Gilda damlalıklı gliserini 3 lira gibi bir fiyata almıştım. Bu da benim gliserinim:

Şimdi geçelim hangi amaçlar için kullanılıyor.

• Öncelikle gliserin çok yoğun nemlendirme özelliğine sahiptir. Aşırı kuru ve çatlamış olan bölgelere direkt olarak uygulayabilir ve masaj yaparak yedirebilirsiniz. Örneğin çatlamış topuklara, dirseklere, kuruyan ellere çok iyi gelecektir. Manikür ve pedikür öncesi ve sonrası için kullanılabilir, zira tırnaklara da faydalıdır.
• Doktorum gliserini ayrıca kulak temizliği için bana vermişti. Günde 2 defa 5 damla olmak üzere kulağa damlatıp 5 dakika bekliyordum. Daha sonra tam tersi tarafa dönüp akmasını bekliyordum. Gliserinin yoğun yumuşatma özelliği kulaktaki kirin yumuşamasını sağlayarak temizlenmesini kolay hala getiriyor.
• Fix plus yapımı için de kullanılabilir. Makyajınız daha canlı görünmesini yada cildinizin sağlıklı görünmesini sağlayabilirsiniz. Bunun yazısını da ayrıca bloğumda yazıcam. 
• Saç bakımına da iyi gelmektedir. Özellikle kuru ve kırık saç uçlarına uygulayabilirsiniz. Ancak kesinlikle uygulayacağınız saç ucunuz nemli olmalıdır. 

Bu kadar bahsetmişken bir yüz maskesi tarifi vermemek olmaz. Cildinizin nemlenmesi, sıkılaşması ve arınmasını sağlayan maske:

*1 yumurta akı

*1 çorba kaşığı gliserin

*2 çorba kaşığı limon suyu

Yumurta akı ve gliserinin iyice karıştıralım. Ardından limon suyunu ilave edelim. Tekrar karıştıralım. Daha sonra temizlenmiş olan cildimize uygulayalım. 15-20 dakika bekledikten sonra ılık su ile durulayalım. Toniğimizi de uygulayarak yenilenelim :)

Kırılmış Pudra Nasıl Düzeltilir ?

Kırılmış pudraları nasıl eski haline getireceğinizi anlatıcam. Fakat ben şöyle farklı bir şey yaptım. Arkadaşlar ben dibinde kalmış pudralarımı bir türlü çöpe atamıyordum. Sizde israfı sevmiyorsanız, elinde olan dibindeki pudraları, sevdiğiniz bir pudra kabının içine kırarak dökün. Pudra kabının içinde iyice parçalayın un kıvamına getirecek kadar ezin. Daha sonra üzerine limon kolonyası dökün ve bunu çamur gibi yapın iyice karıştırın. Fakat fazla cıvık olmasın rahat karıştırabileceğiniz hale getirmeniz yeterlidir. Limon kolonyasının içinde ki alkol buharlaşacağı için bir sıkıntı olmayacak arkadaşlar.

Bu resim kolonyayı dökmeye başladığımda çekmiştim. İyice karıştırdığınızda ben kahvaltı bıçağıyla üstünü düzleştirmiştim. Kaşık yada spatula da kullanılabilir.  Daha sonra kuruması için ben camın önüne koymuştum arkadaşlar resim de şu şekilde oluyor:

Tam kurumadan hafif çatlamaya başlıyor siz kurumadan tekrar bir kontrol edin ve düzleştirme işlemini hafif bir şekilde tekrarlayın. Arkadaşlar düşünün az kalmış 3 pudramın sonucu 1 paket pudra oldu :D Sizde benim gibi israfı sevmiyorsanız yada pudranız kırılmışsa bu tekniği kullanabilirsiniz.

Kendime Notlar...

Aşağıda yazıcak olduğum sözler, başucu sözlerimiz olmalıdır. Seneler öncesi internette görüp günlüğüme yazmıştım. Sizlerle paylaşayım;

• Güvenmediğin kimseye aleyhine kullanılabilecek hiç bir koz verme...
• İnsanlara doğru değer ver, hak etmeyenleri sil.
• Kimseye yalvarma
• Asla dönüp arkana bakma
• Sır tutmasını bil !
• Dostlarının yeri ayrı, sevgilinin yeri ayrı
• İkisi içinde birbirini satma!
• Kimsenin lafıyla dolduruşa gelme, aklının bir köşesinde tut...
• Bir ilişkiyi kafanda bitirdikten sonra iki çift tatlı söz, iki damla gözyaşı için asla yumuşama.
• Seni sevenlerle kullananları iyi ayır et.
• Seni dinleyip anlamaya niyetli olmayanlarla tartışma
• Emrivaki oluşturan dostlukları kabul etme.
• Eğer verdiğin o kişide kalmıyorsa, ikinci bir sır şansı verme
• Kendini öven insanlardan kaç
• Karşındakinin doğruyu söylediğini varsayma
• Kendine saygını yitirmene neden olacak hiç bir şey yapma...
• Sorunun olduğunda insanlar zaman ayırıp seni dinliyorsa onların öğütlerini gözardı etme
• Göz göre göre su birikintilerine taş atma, mutlaka üzerine sıçrar.
• Kendini sev!
• Dışarıdaki güneşe bakıp gülümse ve önünde koskocaman bir gelecek olduğunu unutma!
• Dostluğunla yetinmeyenler için hiçbir fedakarlık yapma.
• Kimseye taşıyabileceğinden fazla değer verip bununla övünmesine fırsat verme...
• İstediğini almak için asla duygu sömürüsü yapma.
• Sana duyulan sevgiyi ve güveni istismar etme.

Ahh bir uyabilsek... Benden size tavsiye unutmamak için bu yazdıklarımı benim gibi sizde bir köşeye not alın belki bir gün lazım olur :)

Yabancı Dizi Önerisi : The Walking Dead

Bu dizi hakkında yazı yazmıştım. Fakat güncelleme gereği duydum. Şuan dizinin 5. bölümündeyim. Ve dizi yıkılıyor arkadaşlar. Elimde olsa dağa taşa bu dizi izlettiricem o derece sevdim ve beğendim. Gözünüz kapalı başlayın hele o 4. sezon yokmu :D Dizi öyle bir heyecan verdi ki bana durdura durdura izledim. Müthişşşş :D Önceki izlediğim Kore dizileri dışındaki yabancı dizilerim: The last man on eart, Vikings, Game of Thrones bu 3 diziden birini izlediyseniz bana güvenin ve bunu da izleyin :D Hiç yabancı dizi izlemediyseniz tekrar bana güvenin ve bu diziye başlayın. Diziyi başında bırakanlarada sesleniyorum devam edin :D

Dizinin konusu zombi istilasını konu alıyor. Hayatta kalmak için grup oluşturuyorlar ve birbirleri için canlarını da vermeye hazırlar. Gerilim dolu bir film. 2 gün sonra uçak yolculuğum olcak hopp 2 bölümünü de telefonuma atıp yolda izlicem :D

Dizinin her bölümü bittikten sonra sayfanın aşağısına iner yorumları okurum. Ve size o yorumlardan bir kaçı ekliyim :)

*Öl de ölelim Rick Başkan

*Kredi çek kefil olalım Rick Reis

*Gittikleri bütün evlerin kasabaların çimleri hiç uzun değil aylaklar(zombiler) boş zamanlarında çim mi biçiyor acaba ( Bu yorum beni gülümsettiği için paylaştım)

İyi seyirler :)

Şehriye Çorbası

Bir öğrenci yine çok pratik bir tarifi sizlere sunuyor :)

(görsel alıntıdır güncelleme yapılacaktır)


Malzemeler;
Yarım paket margarin
1 Çay bardağı tel yada arpa şehriye
1 paket tavuk bulyon
1 tatlı kaşığı salça
1 adet soğan
1 adet domates
Birazcık maydanoz :)
Tuz


Hazırlanışı;
Domates ve soğanı dilerseniz küçük küçük doğrayın ama ben genellikle rendeliyorum :)
Yağı tencerenizde eritin salçayı ekleyin ve birbirine karışınca önce soğanı sonrasında domatesi ekleyip o şekilde biraz kavurun. Sonrasında üzerine şehriyenizi dökün üç dört kere karıştırıp sıcak suyunuzu ekleyin,ekleyeceğiniz su 1 litreden fazla olmasın,suyu sizin tercihinize bırakıyorum ben genellikle 4 su bardağı su ilave ediyorum :)
Suyunuzu eklediğinzde kaynamaya başladığında tavuk bulyon ve tuzunuzuda ekleyin

10-15 dakika orta ateşte kaynamaya bırakın üzerine ince kıydığınız maydanozları ekleyin bir iki dakika daha kaynadıktan sonra çorbanız hazır olacaktır :)
Afiyet olsun

Ispanak Yemeği

Öğrencileerr Taze gelinlerr sizlere çok kolay bir yemek tarifi vereceğiimm :)
Bu yemeğimiz çok kolay ve herkesin tattığı sevdiği bir lezzet; Ispanak Yemeği

(görsel alıntıdır güncelleme yapılacaktır)

Malzemeler

Yarım paket katı margarin
1,5 çorba kaşığı salça
Tuz
yarım Kilo Ispanak
Yarım çay bardağı pirinç
1 adet küçük soğan

Hazırlanışı
Soğanlarımızı küçük küçük doğrayın, ıspanaklarımızın kök kısımlarını yemeğe katmayın onun dışında kalan tüm yerlerini orta karar kıyın,
Erittiğiniz katı margarine salçanızı ilave edin,birbirlerine karıştıklarında soğanı ekleyip soğanı biraz öldürün,soğanın rengi atmaya başladığında pirincinizi ekleyin 1 dakika kadar o şekilde kavurun sonrasında ıspanağınızı ekleyin ıspanağınız da sönecek ve azalacaktır :)
üstünü çok azcıcık geçecek su ilave edin tuzunuzu ilave edin ve kısık ateşte kaynamaya bırakın

ara sıra karıştırıp pirinçlere bakarak ocağın altını kapatıp kapatmayacağınıza karar verirsiniz :) Pirinçler normal bir pilav tanesi gibi olup yemeğin suyunu çektiğinde altını kapatabilirsiniz
Afiyet olsun :)

Her Çocuk Özeldir

Bu filmimizde aşk maşk yok arkadaşlar emek ve azim var insanları duygulandıran bir başarı filmi aileler çocuklarıyla gönül rahatlığıyla izleyebilir. IMDB puanı 8.5'tir.

Küçük kahramanımız ıshaan disleksi yani öğrenme bozukluğu hastasıdır. Arkadaşları ve ailesi tarafından sürekli dışlanır hayalperest ve tembel olduğu düşünülür. Babası küçük ıshaanı dış kapının dış mandalı olarak görmektedir.
Derslerinin kötülüğü ve arkadaş kavgalarından dolayı ailesi ıshaanı yatılı bir okula yatırmaya karar verir. ıshaan burada bunalıma girer. hayata küser kendini kimsesiz hisseden bu küçük dostumuza elini uzatacak olan kişi yatılı okulun öğretmeni Ram shankar olacaktır ki bu öğretmeni canlandıran adam hint filmlerinde tartışmasız bir yeri olan Aamir Khandır.
Ishaan'ın hastalığını farkedip onu hayata kazandırmaya çalışacaktır. Ağlama ihtimaliniz çok yüksek ve dediğim gibi aşk gibi unsurlar bu filmde yok.
Çok samimi içten ve sağlam bir film.
İzlemenizi tavsiye ederim :)

The Man Of Stars

Bu mükemmel ve utanmasam sil baştan izleyeceğim diziyi gururla ve iftiharla sizlere sunarımmm ! :)
Boş kalsanızda kalmasanızda mutlaka izlemeniz gereken bir dizidir asla pişman olmazsınız ve bağımlılık yapar :)
Dizimizin konusuna gelelim,Do min joon yıldızlardan gelen bir uzaylıdır fakat geldiği yılda gemisini kaçırmıştır dünyada 400 yıl sıkışıp kalmıştır. Normal insanlardan 7 kat daha iyi gören duyan bir varlıktır. zamanıda 1 dakikalığına durdurabiliyor :) 400 yılın sonunda kendi gezegenine dönme kapısı açılmıştır uzaylımıza . bu koca yüzyılların ardından kendi gezegenine dönmesine sadece 3 ayı kalmıştır ama o 3 ayda da başına gelmeyen kalmayacaktır. Yan dairesine ünlü bir oyuncu olan cheon song-i taşınmıştır. Buda esas kızımız :D Kızımız egosunu everestin tepesinde yaşayan genel kültürü olmadığı için attığı tivitlerle insanların dalga konusu olan şımarık bir oyuncudur :D Cool ve kendi yağında kavrulan uzaylımız ne tesadüftür ki üniverstede cheon song-i'ninde hocasıdır ve öğrenci kayırmaya karşıdır :D
İerleyen zamanda Do min joon gri simli bir ayakkabı giyen kadının denize düşüp öleceği halüsinasyonunu görecektir ve bu halüsinasyon onun hayatında olan 2. Vakadır. Bu kadını kurtarırsa insanların işlerine hayatlarına burnunu sokacaktır ve o bu durumdan son derece rahatsızdır.
Do min joon o kadını kurtaracak mı? Kurtarırsa başına nasıl olaylar gelecek? İzleyin ve tadını çıkarın diyorum :)
Bu dizi sizi hem çok güldürücek hemde çok hayran bırakacaktır :)
Heleeekii cheon song-i'nin bir sarhoş olma sahnesi var :D Her izlediğimde gülmekten yıkılıyorum,kızın oyunculuğu çok doğal ve gerçekçi her hale her mimiğe girebiliyor,buda diziyi daha izlenilesi kılıyor do min joon ise tam bir hayalimizdeki erkek modülü klonlanmalı. 

izleyeceğinizi ve bana teşekkür edeceğinizi umuyorum şimdiden iyi seyirler :) 

NYC Cheek Glow (allık) - NYC Expert last lıp color (ruj)

NYC markasını watsons mağazalarından bulabilirsiniz. Diğer kozmetik ürünlerine göre oldukça uygun ürünleri mevcut. Mezuniyet makyajım için ruj ve allık almıştım. Rujundan hiç memnun kalmadım. Mezuniyet makyajı için almama rağmen kullanmadım. Allıktan memnunum 1-2 haftalık sürede deneyimlerimden memnun kaldım. Allık için fikrim değişirse bu konu hakkında yeni bir yazı yazarım. Ruju beğenmeyince allığa da şüpheli yaklaşıyor insan. Fakat ben bu markanın bronzer ve maskaralarını da kullanıyorum. Onlardan gayet memnunum arkadaşlar... Bir ruj için marka karalamayalım.
Aldığım ürünler:

*Allık: Cheek Glow/703 Plaza Plum vişne çürüğünü andıran bir rengi var.
*Ruj: Expert last lıp color/418 Sugar Plum

Renklerinin birbirine benzerliği beni çok etkiledi. Ve o yüzden aldım diyebilirim. Fiyatları da gayet uygundu. Rujun fiyatı 6 lira olması lazım. Allıkta 10 küsürdü. Ambalajları kötü ve kullanışsız. Allığı her açtığımda kırılcak hissi yaşıyorum. Ve yavaş yavaş açıyorum. Acil işim olsa allık elimde kalır :D
Fırçasını ümitli olmadığım için hiç kullanmadım. Poşetli bir şekilde fırça kullanılmayı bekliyor, daha da bekler gibi.. :) Rujun ambalajı da kötü. Uzungöle gittiğimde ruju çantama koymuştum. Kapağı açılmış ve acınacak bir hale gelmiş. Şuan yazıyı yazmak için baktığımda ise ambalajındaki yazıların silinmeye başladığını farkettim. Ki alalı şurda pek bişey olmadı.
Renklerin benzerliğini şu resimde gösterebilirim: 

Üst taraftaki allık, altındaki ruj. Ruj allığım simli olanı gibi duruyor. Bu benzerlik hoşuma gitmişti fakat uygulamada bu benzerliği göremedim. Geçelim incelemeye;

Allık: Pigmentasyon bakımından gayet yeterli. Resimde görüldüğü gibi simli bir yapısı yok. Mat bir allık. Ambalajda durduğu gibi bir renk veriyor. Keşke ambalajı biraz daha iyi olsaydı. En azından açıp kapatırken kırılcak diye korkmasaydım daha iyi olurdu. Allık alınabilir tavsiye ederim. Ben mezuniyette kullandım. Günlük makyajımdada kullanıyorum. Kalıcılığı 4-5  saat gidiyor. Tazeleme gerektiriyor. İnce bir ambalajda olduğu için çantada taşınabilir. Ruj gibi açılmaz. Kutusu sıkı sıkıya kapalı. Şuanlık deneyimde bir tozutmasını görmedim. Belki de kendi fırçamı kullandığımdan görmemişimdir. Sonuç olarak uygun, alınabilir bir ürün tavsiye ederim. Fiyata göre performansı iyi...

Ruj: Fiyatı fazla uygun diye mi böyle bir sonuçla karşılaştım yada benim beklentilerim mi fazlaydı bilemiyorum. Bileğime sürdüğüm rengi dudakta çok fazla vermiyor. Doğal ışıltılı bir renk bırakıyor. Fakat kalıcılığı yok. Ürünü kısa süreli, sıradan yerler için kullanıcam. Ambalajı yine dediğim gibi hiç iyi değil. Çantanıza koyduğunuzda kenarlarından bant geçmenizi tavsiye ederim...

Sağlıcakla kalın :)

Cennetin Çocukları

Hint ve Dram filmidir. İnsanın kaybettiği veya unutmaya yüz tutan duygularını canlandırıyor ve içinde bulunduğumuz bir dert varsa ona hamd eder hale geliyoruz.
Ağlamanın bol olduğu bu filmimizde çok fakir bir ailenin oğlu kız kardeşinin ayakkabılarını tamir ettirip eve götürürken yanlışlıkla kaybetmiştir. Babalarına söyleyemezler zaten söyleselerde pek bir değişen birşey olmaz. Abinin ayakkabısını okula giderken ortaklaşa giymeye başlarlar..
Gerçekten güzel bir filmdi. Çocuğun öğretmenine gerçekten deli oldum sinirden ve üzüntüden napacağımı bian bilemedim. O cetveli gözüne sokasım geldi.
İnşallah izlersiniz arkadaşlar 😊
Şimdiden iyi seyirler 

Meslek Lisesi Tercihi

Evet arkadaşlar ufakfan tercih stresi başladı hangi meslek lisesi olsa düz liseyemi gitsem ne yapsam diye kafanızda bin tane soru olabilir.

Öncelikle meslek lisesi tercih edecekseniz liseye 4 yılınızla sınırlı kalacak bir durum gözüyle bakmamanızı tavsiye ediyorum,bir Web Tasarım ve Program bölümünün lisesinden mezun olan birey olarak tavsiyelerde bulunacağım.

Meslek lisenizde bilmeniz gereken temel 2şey  şudur
*Meslek dalına yoğunlaşır.
*Genelde ygs konularını size katmaya çalışsalarda müfredat gereğince azdır.

İyi güzel hoş bir bölüm seçtiniz ama bu bölümde her sene iyi bir ortalama getirmeniz gerekmektedir çünkü işin civcivli kısmı genel ortalamanın ygsye az buçuk etkisidir. Okul birincisi olan 100 tam puanı kapıyor tabi, bir arkadaşım vardı isim vermiyeyim, YGS denemelerinde benden daha az net çıkarıyordu. Okul birincisi oldu o bölümümüze odaklanmıştı bende nedenini sonra farkettim.

Arkadaş ygsde 210 yaptı,ama okul birincisi olduğu için 100 tam puan alarak şuan İstanbulda bir üniversitede bilgisayar öğretmenliği okuyor. 
Bilgisayar bölümü zordur arkadaşlar,web programlama çalışmadığınızda ders notlarınızı düşürecek ve buda ortalamanızı etkileyecek en nihayetinde ygsye katılacak puanınızın az olmasıyla sonuçlanacaktır. 
Eğer bir meslek lisesi düşünüyorsanız iki yönlü düşüneceksiniz, 
Bu meslek bölümünde,yatay geçiş hangi bölümler? Bu bölümler bana ileriki yaşantımda iyi bir iş imkanı iyi bir altın bilezik olabilirmi?
Yada direk şöyle bakacaksınız olaya,
Çok basit bir meslek bölümünü tercih edeyim,sözel yada eşit ağırlıklı olan,ve ben 4 sene bu kolay meslek derslerinden arkadaşlarım ergen ergen takılırken ben 80 90 100 alayım 4 senenin sonunda cillop gibi bir diploma puanım olsun ve Bu diploma puanımda seçtiğim meslek bölümünün haricinde olan bölüme gidişim için bana katkı sağlasın
Olaya şöyle bakın,bahsettiğim arkadaş naylon bir bölüm okudu diyelim ve okul birincisi oldu ama hedefi daha ciddi,bölümüyle alakasız naylon bölüm okuduğu için dersleri kolay çok kasmıyor boş zamanada sahip bu boş zamanlardada lise 3 lise 4 gibi ygsye hazırlanıyor.
Hıımm bir değerlendirme,naylon bölümle okul birincisi olan yada diploması 90 olan arkadaşımız ygsden 250 aldı,üzerinede okul notu eklendi. 300 ve üzeri bir nota sahip.
Şimdi bu arkadaş bu kadar geniş kapsamlı düşünmese ve bu naylon bölümün naylon iki yıllığına gitmeye devam etseydi MYO mezunu bir kasiyer,satış danışmanı olabilirdi. 
Ama geniş kapsamlı bakarsak iyi bir 4 yıllık mezunu olarak bir özel şirkete işe girer standary bir kademeyken kendine kattıkça yükselir. Emir veren olur.

Bakın arkadaşlar,bizlere yol gösteren kimsemiz yoktu ve şahsım bilgisayar bölümünü okuduktan  sonra napacağımı düşünür hale geldim,2 yıllık geçişimin olduğu bölümler boştu herkes okuyor,ya mühendis yada öğretmen olmam gerekirdi ondada puan fazla,bilgisayar sayısal bir bölüm,sayısalın yanı sıra kafanızın çok analitik olması gerek bölüm derslerimiz ağırdı. Ve 60 gibi bir diploma puanına sahiptim ki oda tercihime 30 puan kattı. Yani lise olarak 4 yılım çöp oldu.
Bazen şimdi bir kuaförlük okusaydım diploma notum 95 olurdu diyorum ve Ben bölümümden alakasız bir fakülteyi seçebilirdim. Ben lisede sınava hazırlanırken program kodları ezberlerdim,kuaför bölümünden arkadaşlar manikür için sınıfımızdan kız bakarlardı onların sınavı buydu çünkü.

Meslek Lisesi tercih edecekseniz,paçayı kurtarayım diye bakmayın çünkü siz kendinizin ne halt yediğini 4 yılın sonunda fark ediyor olacaksınız.
4 yılınızın sonunda bambaşka bir stres sıkıntı sizi bekliyor ve siz bu sıkıntıya karşı anadan üryan haldesiniz çünkü hiç umursamadınız.

Meslek Lisesi geleceğinizi belirlerken atacağınız bir adımda ciddi düşünmeniz gereken bir konu,2 yıllık geçişi derslerin zorluğu,diploma notunuzun iyi olabileceğine inanıyormusunuz? 
Ülkemizin boş insanlara ihtiyacı yok arkadaşlar lise tercihi bölüm tercihi önemlidir. 
Emir alan kişiler değil emir veren kişiler olmanızı diliyor ve kendi düşüncelerimi beyan etmiş bir mezun olarak sevgilerimi ve saygılarımı sunuyorum,
Kafanıza takılan birşey olursa mail atmaktan yorum yapmaktan çekinmeyiniz.

Kedilerde göz iltihaplanması

Sokakta bulduğumuz minik bir yavrumuzun gözleri ileri derecede iltihaplanmıştı,sokakta kalmaya devam ederse kör olabilirdi. Kedimizi Ücret talep etmeden ve çekinmeden tedavi eden Yalova Bahadır Veteriner Kliğine götürdük.

Bütcenizi zorlayacak hiç bir durum yok arkadaşlar, serum ve gazlı bezle iltihaplı gözler silinir onun peşine gentagut göz damlası damlatılır. Eczanelerde 3 liraya bulabilirsiniz. Önceki blog yazımdada bu damlanın iyi olduğundan bahsetmiştim.
Çok az görebilen kedimizin gözleri kendine geldi aşağıdaki fotoğrafta görebilirsiniz.

Damlanın yanı sıra ara ara ılık çaylı pamukla pansuman yapın pansuman esnasında rahat durmazsa önceki yazımda anlattığım gibi kundak yaparak pansumana devam edin,gözlerine damlayıda bu şekilde sabah akşam her iki göze birer kere olmak üzere damlatın. Damlattıktan sonra kedinin gözlerine dokunmasına izin vermeyin kediniz gözünü kısacaktır mümkünse damladan sonra hafif zorlayarak gözlerini aralayıp damlanın göze değmesini sağlayın.
Kedinizde göz akması,gözün çapaklanıp birbirine yapışması,Kızarması,şişmesi gibi durumlarda bu yazımdaki tavsiyelere uymanız Kedinizin gözlerinin düzelmesini kolaylaştırır 
Gözleri en geç 1 haftaya fark edilir bir şekilde düzelecektir.

Aklınıza takılan bir şey olursa mesaj atmaktan çekinmeyin 😊